Oda Başkanı Salih Özkan, “Esnafım kan ağlıyor, sesimiz çıkmıyor!”
Koronavirüs tüm dünyada etkisini sürdürmeye devam ediyor.
Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020’den bu yana sosyal hayata getirilen kısıtlamalar ve alınan önlemlerle 3 buçuk ay gibi bir sürede vaka sayılarının düşüşe geçmesi üzerine yasaklar da gevşetilmeye başladı.
Henüz virüsün yok olmadığını, mücadelenin sona ermediğini ifade eden yetkililer, “Yeni Normal” olarak tanımlanan dönemde de; sosyal mesafe, maske kullanımı ve el hijyeninin son derece önemli olduğunu belirterek, vatandaşlardan rehavete kapılmamalarını, bir süre daha dikkatli davranmaları istiyor.
Normalleşirken getirilen kısıtlamalar tepki çekiyor
Pandemide alınan önlemler nedeniyle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada aynı zamanda ekonominin de etkilendiği ve bu konuda ülkelerin kendi ekonomi destek planlarını da oluşturdukları gözleniyor.
Türkiye’de salgının ortaya çıktığı ilk günlerden itibaren iş yerlerini ayakta tutmaya çalışan, ödemelerini yapmakta zorlanan esnaf grupları da, her geçen gün daha fazla zorlandıklarını ve artık bir an önce eski normale dönmeyi beklediklerini vurguluyor.
Geçtiğimiz günlerde alınan “Yeni Normal” kararı ile birlikte berber ve kuaförler açılmış, hijyen önlemleri ile çalışmaya başlamışlardı.
Fakat, bu süreçte özellikle sosyal medya paylaşımlarında gözlenen ve zaman zaman farklı kesimlerce yapılan basın açıklamalarında dikkati çeken bir nokta var ki; normalleşirken getirilen kısıtlamalar, yasaklar!
Keşan Berberler ve Kuaförler Esnaf Odası Başkanı Salih Özkan da, 6 Haziran 2020 Cumartesi günü facebook hesabında, bu durumu eleştiren paylaşımıyla, kendisinin ve oda üyelerinin feryadını yetkililere duyurmaya çalıştı.
Özkan paylaşımında, açık olan berber ve kuaförlerin yasak olduğu için yapamadığı bazı uygulamaları örnek göstererek, şu ifadelere yer verdi;

“Sakal tıraşsız berber mi olur?“
“Berber salonlarımızı açtılar, çok sevindik. Kuaför salonlarını da açtılar, çok sevindik. Kahvehaneleri açtılar, çok sevindiler. Güzellik uzmanları güzellik salonlarını açtılar, çok sevindik. Allah razı olsun.
Sonra dediler ki; <Sakal tıraşı yasak!>
Kuaföre <Kaş alma, ağda, fön yasak!>
Güzellik salonlarına <ciltle ilgili uygulama yasak!>
Kahvehanelerde <oyun yasak!>
<1 Haziran 2020 itibariyle ‘normalleşme’ sürecine girdik> dediler.
Parklar, caddeler insan kaynıyor. Otobüste insanlar yanak yanağa gidiyor. Parti, belediye, kooperatif, dernek gibi resmi kurumların seçimleri de serbestleşti.
Bu kadar olumlu serbestliklerden sonra nedir bu inat?
Sakal tıraşsız berber mi olur? Kaş, fön, ağdasız kuaför mü olur?
Cilt bakımı yapmayan güzellik salonu mu olur?
Oyunsuz kahve mi olur?
Sayın yetkililer! Lütfen artık üzerimizdeki bu kara bulutları çekin.“
“Esnafımızı virüslüymüş gibi anlatanlara yazıklar olsun!“
Esnafın işlerinin söylentilerden, sosyal medyada yapılan yorumlardan, çok fazla etkilendiğini dile getiren Özkan;
“Şov amaçlı yapılan yorumlar ve bilinçli bilinçsiz konuşan ağızlar nedeniyle, sıkıntıyı neden bizler çekiyoruz? Esnafım kan ağlıyor, sesimiz çıkmıyor!
Neden?
Efendiliğimizden, vatana ve millete olan saygımızdan.. ama biz de bir aile bireyleriyiz. Bizim de bakmakla sorumlu olduğumuz bir ailemiz var.
Lütfen sesimizi duyun artık! Ya da her şey normalken, bizim görmediğimiz anormali yetkili ağızdan söyleyin de bilgimiz olsun.” dedi.
