Keşan’ın tarihi binaları kül oluyor

Keşan’da bulunan tarihi yapılar, içeri giren kötü niyetli kişilerce farklı amaçlar için kullanılıyor. Belediye tarafından soruna çözüm olarak şu ana kadar 222 metruk bina yıkılsa da, koruma altına alındığı için hiçbir işlem yapılamayan binalarda kötü niyetli kişiler cirit atıyor.

200 yıllık tarih yandı

Yukarı Zaferiye Mahallesi Çukur Çeşme Sokak üzerinde bulunan taş bina da dün akşam saatlerinde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. 1820’li yıllardan kaldığı düşünülen ve Anıtlar Kurulu’nca koruma altına alınan tek katlı taş binada çıkan yangının ardından bir tarih adeta kül oldu. Keşan Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin yaklaşık 1 saate yangını kontrol aldığı binada artık geriye bir yıkık bir yapı kaldı.

Gelen giden belli değil!

Keşan’ın en eski mahallelerinden biri olan ve Rum mahallesi olarak da bilinen bölgedeki evlerin kaderinin genelde aynı olduğuna dikkat çeken vatandaşlar; hurdacılardan definecilere, fuhuş yapmak ve uyuşturucu kullanmak için gelenlere kadar çok farklı niyetli insanların meskeni haline geldiğini belirterek, “Bir çok niyette insan giriyor. Delinin biri kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramıyor; define arama niyetinde olan kişiler geldi önce buraya, ki öyle bir şey de yok buralarda. Hurdacılar geldi sonra. Camlarında bulunan demir parmaklıklar vardı, onları aldılar. En sonunda da madde bağımlıları geldi, çok farklı niyetli olan insanlar da geldi. Geçtiğimiz akşam 2 kız 5 erkek girmeye çalıştı. Ben fark ettim, ne amaçla geldiklerini sordum, kaçıp gittiler. Büyük olasılıkla yakıldı burası, çünkü elektriği yok bir şeyi yok; kendi kendine de çıkmaz yangın.
Yüklük dolabından çıkarılan eşyalardan başlamış yangın. Sonrasında çatıya da sıçrayarak bütün evi sarmış.” dedi.

“Kimse bir şey yapamıyor”

Anıtlar Kurulu tarafından koruma altında olması sebebiyle, üzerlerinde herhangi bir uygulama yapılamasından dolayı mağduriyetler oluştuğunu söyleyen vatandaşlar, “Malasef bürokrasiye takılması sebebiyle mal sahipleri buralara müdahale edemiyor, kaçınılmaz son olarak da bu oluyor. Yerel yönetimler uyardık, tedbir alınmasını istedik. Bina kapalı ama camdan girenler oluyor. Anıtlar Kurulu tarafından tescillenip koruma altına alındığı için, Belediye de buraya müdahale edemiyor, mal sahipleri de müdahale edemiyor. Buyrun, damsalıklarımın hali ortada. Tamir edilmesi gerekiyor ama malıma malım diyemiyorum. Akıyor, ama değiştiremiyorum. Çivi çakılması yasak. Bunlar için proje hazırlanması gerekiyor, bazen bütçe yetmeyebiliyor. Üzerini tamamlamak için TOKİ’den kredi kullanılması isteniyor. Normal bir vatandaşın buna gücü yetmez.” diyerek konuya bir an önce çözüm istedi.

Devletin yardımı gerekiyor

Son olarak, Keşan’da ve Türkiye’deki diğer tarihi yapıların korunması ve yaşatılması için devlet desteğinin gerektiğini belirten vatandaşlar, “Bunların yok olmasının tek nedeni, devletin bu yapıları gözden çıkarmış olması diye düşüyorum. Bunlar birer tarih. Yerel yönetimlerin çabaları ve devletin de girişimleriyle yaşatılmalı. Devlet desteği gerekiyor bunlara. Ben yarın evden çıkmış olsam, örnekteki gibi olacak. Bu yangın uyku vaktinde olmuş olsaydı, komşularım belki telef olacaktı. Şanslıyız ki 2 gün önce olan lodos fırtınası sırasında yaşanmadı böyle bir yangın, yoksa Yukarı Zaferiye’deki bir çok konut yangına kurban gidecekti.” şeklinde konuşarak daha kötülerinin yaşanabilme ihtimaline vurgu yaptı.