BölgeGenelGündemHaberlerTarım

Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen yetkililere seslendi: “Gözbebeği ürünümüz sorumsuzca heba ediliyor”

Bölgede yürütülen doğalgaz arama çalışmalarında sorumsuzca bir yöntem izlendiğini ve çiftçinin mağduriyetinin devam ettiğini dile getiren Hasan Şen:
“Çiftçi sahipsiz değildir. Bu kadar vurdumduymazlık olmasın.” dedi.

Şirketin arazilere girerek ürünlere zarar verdiğini, yapılan zarar tespitlerinde ödemelerin geçen yılın rakamlarına göre değerlendirildiğini ve bu konuda şirketle anlaşmazlık yaşadıklarını söyleyen Şen:
“Bu milli kayba birilerinin dur demesini bekliyoruz.”
çağrısında bulundu.

Keşan ve çevresindeki arazilerde TPOA’ya bağlı TPIC tarafından yürütülen doğalgaz arama faaliyetleri sürüyor.
İpsala sınırı yönünde ilerleyen çalışmaların yıl sonuna kadar devam etmesi beklenirken, geçtiğimiz haftalarda arama faaliyetleri çiftçilerin şikâyetlerine konu olmuştu. Çevredeki arazilerde ve ekili alanlarda yürütülen çalışmalar sırasında ürünlerine zarar geldiğini söyleyerek dert yanan çiftçiler sorunun giderilmesini istemişlerdi.
Aradan geçen zamanın ardından konu hakkında bir açıklama da Keşan Ziraat Odası’ndan geldi.
Kendisine çiftçilerden çok sayıda şikayet geldiğini kaydeden Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, çiftçinin arazilerine haber verilmeden girildiğini ve özensizce işlem yürütüldüğünü belirterek, çiftçilerin sahipsiz olmadığını söyledi.

“Sorumsuzluk zarardan sayılmıyor”

Bölgede yapılan doğalgaz arama çalışmalarının sorumsuzca yürütüldüğünü ve çiftçinin mağduriyetinin devam ettiğini dile getiren Hasan Şen, şunları söyledi:
Zarar verilen arazilerde, canları nasıl istiyorsa o şekilde gittiklerini görüyoruz. Tarlalarda el ile yapılabilecek işlerin, gerekli olmamasına rağmen arabalar ile girilerek yapıldığını görüyoruz. Ancak çalışmalar kapsamında, bu yerlerde meydana gelen zararlar, zarar olarak tespit edilmiyor. Dolayısıyla zarar ödemesi de yapılmıyor. İkinci bir aracın gezdiği yerlerde müthiş zarar yapıyorlar; ancak bu zarardan sayılıyor. Bu üretici açısından toplamda çok büyük kayıplara neden olacak. Üretici bu zamana kadar emek harcamış, yetiştirmiş, hasadına bir ay gibi bir süre kalmış.  Tabii heba olmasını istemiyor.” 

“Çiftçi sahipsiz değildir”

Zarar tespiti çalışmalarını şirket temsilcileri ile görüştüğünü ve fiyatlama konusunda çiftçinin yararına olmayacak uygulamaların yürütüldüğünün bilgisini aldığını belirten Şen, aynı zamanda verim konusunda da anlaşmazlıklar yaşadıklarını dile getirerek; “Onlar beyanlarını bir yıl geriden devam ettirdikleri için geçen seneki fiyat ve verim rakamları konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Şu an bölgemizin Türkiye’nin bölge ortalamasında çok yüksek olduğunu tahmin ediyoruz. Bu yıl yağış aldık. Arpa biçimlerimiz başladı. Arpada rekoltemiz beklenen seviyede, buğday biçimleri de aybaşında başlayacak. Çiftçi açısından müthiş bir yıl bizi bekliyor. Fakat insanlar burada mağdur. 8-10 aydır çiftçiler tarlalarına gözü gibi bakıyor. Gözü gibi baktıkları ürünün heba olmasını hiçbir şekilde istemeyiz. Çiftçi sahipsiz değildir. Bu kadar vurdumduymazlık olmasın.” diye konuştu.

“Milli servetin heba olduğundan haberleri var mı?”

Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın pandemi sürecindeki üretim konusunda söylediği sözlere dikkat çeken, teşvik ve kararnameler ile her karış toprağın ekilmesinin çiftçilerden istendiğini hatırlatan Hasan Şen, bahse konu uygulamaların taban tabana zıt olduğunu belirterek;
“Cumhurbaşkanımızın dediği gibi devlet çiftçiyi ikinci, üçüncü ürüne teşvik ediyor. Kanun ve kararnamelerle bir karış toprağın dahi ekilmesi isteniyor ama biz ektiğimiz ürünlerin heba olduğunu görüyoruz. Yetkili kişilerin, insanların arazilerinde milli servetin heba olduğundan haberleri var mı?  Ben Keşan Ziraat Odası Başkanı olarak çiftçilerimizin sesini duyurmaya ve bu yanlıştan biran önce dönülmesini talep ediyorum. Ayrıca eklemek istiyorum, Tarım İlçe Müdürü ile istişare halindeyim. Zararların ödenmesiyle ile ilgili hiçbir şey yok, sadece tespitleri yaptıklarını duyuyorum. Geçmiş fiyatlar değil, bu yılki fiyatlara göre zararın karşılanmasını talep ediyoruz. Mağdur olan insanlarımız var. Proje, ayçiçeği-buğday tarlasına, bağ-bahçeye zarar veriyor ama çeltik tarlasına geldiği zaman duruyor. Bir ay sonra, hasat bittiğinde bu işleri yapın. Bizim bölgemiz verimli topraklara sahip bir bölge. Biz gözbebeğimiz olan buğdaya bakarken, kırılmasın diye içerisinde gezerken, ilaç atarken özen gösteriyoruz ama gelip birilerinin bizim gözbebeğimiz olan tarlalardaki ürünümüzü sorumsuz bir şekilde heba etmelerini kesinlikle istemiyoruz. Yetkililere sesleniyorum; devletin üreteceği milli kayba ve servete birilerinin dur demesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu