Keşan MYO Müdürü Doç. Dr. Kök: “Eğitim şehirde oluyor”

Trakya Üniversitesi Keşan Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Süleyman Kök, uzun bir aradan sonra tekrar yüzyüze açılan okul hakkında açıklamalarda bulundu. Bölümlerde doluluk yaşandığını belirten Kök, yeni çalışmaları da aktarırken barınma konusunda Keşanlılar’a da çağrıda bulundu.
700 öğrenci bekleniyor
Türkiye çapında olduğu gibi Trakya Üniversitesi’nde de 2021-22 eğitim ve öğretim akademik yılı başladı. 27 Eylül Pazartesi tarihi ile Keşan MYO’yu tercih eden öğrenciler de ders başı yaptı. YÖK ve Trakya Üniversitesi yönergeleri kapsamında kapılarını açan meslek yüksek okulu Müdürü Doç. Dr. Süleyman Kök Keşan’da eğitime başlayan üniversitenin durumu hakkında açıklamada bulundu.
MYO’yu tercih eden öğrencilerin ilk yerleştirmelerle birlikte derslerine başladığını belirten Kök, mevcut öğrenci sayısının ek yerleştirme sonuçlarının ardından artacağını ifade ederek, “Şimdiye kadar 609 öğrenci kayıtlı olarak gözüküyor ama ek yerleştirmeler ile birlikte 700 öğrencimiz olacak.” derken, bölümlerdeki doluluk için “Kendimizi dinamik hissediyoruz. Programlarımız ilgi görüyor Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü, Çocuk Gelişimi ve Psikolojisi, Otomotiv programlarımızın hepsi doldu. İyi koşullarda bir eğitim veriyoruz. Böyle bir iklimde Edirne’de de bir eğitim yok. Biz bahçemizdeki ağaçların altında yaşıyoruz. Okulun dışı olduğu gibi, içinde donanımımız da çok iyi. 1100 metrekarelik bir otomotiv atölyemiz de var.” şeklinde konuştu.

“Kendimizi dinamik hissediyoruz.”
Okulda bulunan beş programın aktif olarak eğitime devam ettiğini belirten Kök, yeni bölümler için yapılan çalışma ve girişimleri “25 bin liralık bağışla İklimlendirme ve Soğutma Teknolojisi Programı açma konusunda girişimlerimiz olmuştu. Bunun yanıında Doğalgaz ve Tesisatı Teknolojisi bölümümüz vardı; ancak bu bölümlerin yüzde 90’lık kapasite oranı tutmadığı için YÖK bu bölümlerin açılımasına izin vermedi. Ayrıca makine bölümü üzerinde bir düşüncemiz var, bununla ilgili Keşan Belediyesi, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası ve Edirne OSB ile bir protokol imzalamıştık, dilerim bu bölümümüz de açılır.” sözleriyle anlatırken, “Kendimizi dinamik hissediyoruz.” dedi.

Hibrid eğitim
Meslek Yüksel Okulunun açılan ve eğitime devam bölümleri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Süleyman Kök, pandemi şartlarında hazırlanan sınıfların yanında yemekhane ve kantin gibi hizmetlerin de aksamadan devam ettiği ve bu konunun önemini “Çarkları bir bütün halinde çalışması gerekiyor. Bölümler açılır, ancak kantin veya yemek hizmeti vermiyorsanız, öğrenciyi burada tutabilmeniz zor.” sözleriyle anlatırken, Güvenli bir ortam kurabilmek adına çok kapsamlı düşündük çalışmalar yürütüldüğünüm de altını çizerek, şu ifadeleri kullandı: “YÖK ve rektörlüğümüz tarafından istenen tedbirleri aldık. Derslerimizde HES kodu gibi çalışan, her bir ders için ayrı bir kodlama yöntemiyle öğrencilerimizin her birinin sağlıkları ve aşı durumları ile ilgili bilgiler de toplanıyor. YÖK talimatı doğrultusunda 4 metrekareye 1 öğrenci düşecek gibi sınıflarımızı düzenledik. Çok kalabalık olan sınıflarda yığılmayı engelleyebilmek için bazı dersleri online olarak internet üzerinden yapıyoruz; ama uygulamalar birebir olarak yapılıyor. Bunun yanında öğrenci sayısı az olan seçimlik derslerde veya sınıf mevcudu az olan bölümlerde eğitimlerimizi yüz yüze olarak yürütüyoruz. Bölünmüş sınıflarda yarım saatlik uygulama dersi, 10 dakika ara ve sonra yine 30 dakikalık bir daha olmak üzere eğitim yapıyoruz. Öğrencilerimizin hepsi okula gelmek zorunda. Tüm öğrenciler de zaten gelmiş durumda. “
“Eğitim şehirde oluyor”
Son olarak barınma konusunda öğrencilerin pandemi şartları sebebiyle ev kiralama yoluna gittiklerini ve kiralar konusunda da Keşanlılar’ın duruma sadece ticaret olarak bakmamaları ve duyarlı olmaları gerektiğine vurgu yapan Kök, “Eğitim ille de sınıflarda verilen bir şey değil, eğitim şehirde oluyor. Keşanlılar mümkünse öğrenciler geldiği için kiraları arttırma eğiliminde olmasınlar. Aslında bu da eğitimde fırsatçılık demek ve bunu onlar da görüyor. Her ne kadar burada ahlaklı olmayı öğretsek de dışarıdaki uygulama farklı olduğu sürece, daha farklı sonuçlar doğuruyor.” dedi ve dileyen kişilerin odalarını kiralamak yoluna gidip öğrencileri barındırabileceklerini şu sözlerle ifade etti: “Öğrencilerin barındırılması konusunda tek kişi yaşayanlar da olabilir, yaşlı aileler de olabilir; evinde öğrenci barındırmak istiyorlarsa, evinde barındıracak kişilerin ve öğrencilerin de güvenilir olması ve sağlık açısından da güvenilir olması gerekiyor. Öğrencilere bir aşı zorunluluğu getirilmedi. Ben de bir odamı öğrenciye kiralamak istesem, o öğrencinin aşılı olmasını tercih ederim, aynı zamanda bu ev sahibi için de böyle. Aşılama konusunda duyarlı 0lunması gerekiyor. Bunun için de gelecek hafta 4-8 Ekim tarihlerinde aşılama kampanyası düzenleyeceğiz. Eğitim ve öğretimin aksamaması adına bu çok önemli.”