‘Keşan 1. Deprem Çalıştayı’nda deprem her yönüyle masaya yatırıldı

Keşan’da kaymakamlık, belediye, Trakya Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile ‘Keşan 1’inci Deprem Çalıştayı’ düzenlendi. Protokol üyelerinin yanı sıra vatandaşların da katıldığı çalıştayda; “Keşan ve Saros Bölgesi’nin Depremselliği”, “Sağlık ve Yönetim Boyutuyla Afet”, “Doğal Afetler Sürecinde İletişim ve Halkla İlişkiler”, “Afetlerde Hazırlık ve Koordinasyon”, “Afet Sonrasında Arama Kurtarma ve Gönüllülüğün Önemi”, “Keşan’da Yapılaşmanın Geçmişi ve Geleceği” konuları ele alındı.
“Felaket geliyor”
Çalıştayın açış konuşmasını, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu yaptı. Sözlerine “Çalıştayımızda, bugünümüzü ve yarınımızı konuşacağız. Türkiye’nin büyük bölümü gibi Keşan da deprem kuşağında. Bunu saklayamayız, gözden kaçıramayız, yokmuş gibi davranamayız. Başımıza bir felaket geliyor mu diye düşünmeyin, işte geliyor felaket. O halde; ya fay hatlarına teslim olacağız ya da faydalı işler yaparak sağlam duracağız. Bu sebeple acil olarak önlemlerimizi almalıyız. Bunu akılla, bilimle ve deneyimle sağlamalıyız. Bunu ‘-mış’ gibi yapmamalıyız. Yasak savmamalıyız. ‘Dostlar alışverişte görsün’den kaçınmalıyız. İşte bugün yaptığımız budur. Bugün bilgiye ve bilime danışıyoruz. Bu ilk çalıştayımızda, bilimin tuttuğu aynayla kendimize bakacağız. Korkuyu, akılla yeneceğiz. Bu ön hazırlık çalıştayından sonra ikinci bir çalıştay daha yapacağız.” dedi.

İlk oturumda, moderatörlük yapan Trakya Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Serhat Hüseyin, Keşan Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokulu’nda Acil Yardım ve Afet Yönetimi bölümünün var olduğunu hatırlatarak, “Afet durumunda neler yapabiliriz ve ne eksikliklerimiz var ve alınabilecek önlemleri ele alıyoruz. Çalıştayımızı daha sonra genişletmeyi amaçlıyoruz.” diye konuştu.
“Keşan zemin olarak nispeten sağlam sayılabilecek bir yer”
Çalıştayın bu bölümünde ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Özden, “Marmara Bölgesi ve Yakın Çevresinin Aktif Fayları ve Depremselliği” konusunu ele aldı. Yapılan çalıştayın anlamlı olduğunu belirten Özden, “Çok sıkıntılı ve önemli bir süreçten geçiyoruz. Özellikle Saros Körfezi; Kuzey Anadolu fayının Kuzey kolu ile ilintili olarak önemli bir alan. Dolayısıyla bu alanda önemli depremler olmuş. Bunları dikkate almak zorundayız. Güney’de de Biga Yarımadası içerisinde özellikle birkaç tane önemli aktif fayımız var. Tüm bunları düşündüğümüzde bölge, depremsellik açısından dikkate alınması gereken bir bölgedir. Keşan zemin olarak nispeten sağlam sayılabilecek bir yer. Ancak depremlerde her zaman zemin, aktif faya olan uzaklık ve yapıların birlikte düşünülerek değerlendirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.

“Keşan gibi küçük ilçelerin ilk etapta kendine yetebilir olması lazım”
ÇOMÜ Çanakkale Sağlık Bilimleri Fakültesi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fehmi Volkan Akyön de, “Afetlerde Koordinasyonu Sağlamada Bir Model Önerisi”ne dikkat çekti. Arama kurtarma konusunda problemler yaşandığını dile getiren Akyön, şunları kaydetti; “ÇOMÜ Acil Yardım ve Afet Yönetimi bölümünden mezun olan 900 kişiden yüzde 70’i şuan sahada. Bu bölümünden Keşan’da olması da ileride yaşanabilecek bir afette stratejik bir avantaj sağlayacaktır. Çünkü arama kurtarma eğitimi almış 200-300 öğrencinin bölgede bulunmasının ilk organizasyonda çok faydası olacaktır. Afette ilk 72 saatlik periyotta Keşan’da çok iyi hazırlık yapmamız lazım. Gönüllülerin hazır olması ve yetiştirilmesi gerekli. İstanbul depremini ele aldığımızda, çok büyük bir ekip İstanbul’a yönelecek. Keşan gibi küçük ilçelerin ilk etapta kendine yetebilir olması lazım ki en kötü dönemi atlatabilelim.”
Akbal: “Asıl mesele ne zaman ya da nasıl olacağından ziyade, deprem anında kamu ya da yönetim olarak nasıl faaliyet yürüteceğimizi ortaya koyabilmek.”
“Asıl mesele kamu olarak ya da yönetim olarak nasıl faaliyet yürüteceğimizi ortaya koyabilmek”
Çalıştayda konuşan Trakya Üniversitesi Keşan Hakkı Yörük Sağlık Yüksekokul Müdür Yardımcısı Dr. Özdemir Akbal, “Kamu Politikaları ve Dış Politika İlişkileri Bağlamında Afetlerde Reaksiyon” konusuna değindi. Yapılan oturumların sonucundaki görüş ve önerilerin planlanıp icraata dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizerek, oturumun ancak bu şekilde önem kazanacağını söyledi. Afetin sadece depremden ibaret olmadığını de kaydeden Akbal, “Çeşitli yerleşim yerlerinin birçok afet ile karşılaşabilmesi söz konusu. Deprem bizim hayatımızın kaçınılmaz parçası. Burada asıl mesele ne zaman ya da nasıl olacağından ziyade, deprem anında bizim kamu olarak ya da yönetim olarak nasıl faaliyet yürüteceğimizi ortaya koyabilmek.” dedi.