GündemHaberler

KEDAF Başkanı Hasret Dinç, geçmişten bugüne Roman toplumun sorunlarını dile getirdi ve bazı çevrelere sitemde bulundu

Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Hasret Dinç, 8 Nisan Dünya Romanlar günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Roman vatandaşların yaşadığı ayrımcılıktan kaynaklı sorunlara dikkat çekti ve bu nedenle, akademik geçmişleri olmasına rağmen roman toplumu içinden rol model çıkmamasına sitem ederek ‘pozitif ayrımcılık’ önerisinde bulundu.

“Romanlar işkencelere maruz kaldı, gaz odalarında öldürüldü”

Roman toplumunun binlerce yıldır yaşadıkları acıyı halen üzerlerinden atamadıklarının altını çizen Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Hasret Dinç, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizde yaşayan kültürel açıdan birbirinden farklı vatandaşlarımız bulunmakta.. Bir çoğunun benzer yönleri olduğu kadar farklı yapıları da var ve bunların hepsi bizlere mirastır, kültürel zenginliğimizdir. Bir çoğunun kendilerine has olumlu benzer özelikleri ve yönleri bulunmaktadır. Ancak öylesine kadim bir toplum var ki adı ‘Roman’ olan binlerce yılın acısını halen üzerinden atamamıştır. Avrupa’nın ortasında işkencelere maruz kalmış, gaz odalarında öldürülmüşler.
1935-1945 arası Nazi Almanya’sında resmi olmayan verilere göre 880.000 kişi soykırıma uğramış. Almanya ancak 1982’de Romanların tıpkı Yahudiler gibi Hitler’in hedefi olduğunu ve soykırımına uğradığını, Birleşmiş Milletler de 1989’da etnik nedenlerden dolayı soykırımına tabi tutulduklarını kabul etmiştir.”

“Kötü söylemlere Romanları maruz bırakmak vicdansızlıktır”

“Roman toplumu bir çok sorun ile mücadele ederken, pandemi sürecinin de eklenmesi, yaşanan yoksulluğa tuz biber olmuştur. Ülkemizde ise 30 yıldır roman toplumu farklı alanlarda sorunlarını dile getirmeye başladı. Örgütlenme ve dernekleşme süreci gelişmeye başladı. Her ne kadar sivil toplum bilinci tam olarak oluşmasa da, haberleşmenin ve iletişimin teknolojik ilerlediği günümüzde, sorunlar görünür şekilde ve ciddi biçimde dile getirilmeye başladı.
İlçemize de ciddi anlamda roman nüfusu bulunmakta. Keşan’da yaşayan romanlar ülkemizin diğer roman vatandaşlarından farklı olarak göçebe değil de yerleşik düzende yaşıyorlar.

Son dönemde ayrımcılık vakalarında azalma görülse de kötü olan bir şeyi roman kelimesinin içine sokarak kadim bir toplumu kötü söylemlere maruz bırakmak tam bir vicdansızlık örneğidir. Keza ülkemizde yaşayan tüm topluluklarda iyi yada kötü olan her şey vardır. Roman toplumu sadece ayrımcılık ile mücadele etmiyor, eğitim ve istihdam başta olmak üzere çok fazla sorun ile savaşıyorlar.”

“Rol model olacak gençlerimiz, elmas gibi parlatılmalı”

“Geçmiş yıllarda eğitimli Roman gençleri sayısı oldukça azdı, şimdi ise bir nebze olsun daha fazla.. Bu süreçte yetişen Roman gençleri eğitimlerini tamamladıktan sonra hayat mücadelesine başladılar. Bazıları ise işsizlik ile uğraşıyor. 2 ve 4 yıllık mezunlar ile yaptığım görüşmelerde ‘ben bunun için mi okudum?’ diye sitem ediyorlar.
Haksız da değiller öğrencilerimiz kendi yakınlarında örnek alabileceği hiç kimseyi göremiyorlar. Eğitim hayatlarında ‘ben x abim-ablam gibi olacağım’ diyebilecekleri, örnek alabilecekleri büyükleri yok. Aslında bununla ilgili geçmiş yıllarda çeşitli toplantı, seminer, çalıştay benzeri çalışmalar yapıldı. Bazen de pozitif ayrımcılık yapılması yönünde fikirler ortaya konuldu. Sözde karşılık buldu ancak, Keşanımızda hayata gecen hiç bir uygulama maalesef olamadı.

Rol model gençlerimiz pozitif ayrımcılık yapılıp toplumun önünde elmas gibi parlatılmalı, gelecek nesillerimiz onları örnek almalı.
Sadece benim tanıdığım Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, Tarih Öğretmeni, İngilizce Öğretmeni, Muhasebe, İşletme 2 ve 4 yıllık mezunlar var, rol model sıkıntısı olmamalı.. İstenildiği taktirde Keşan’ımıza rol model olacak gençler vardır. Gelecek nesillerimizin eğitime daha sıkı sarılabilmesi için rol model gençlerimize pozitif ayrımcılık yapılması, gelecek nesil için ışık niteliğindedir.”

“Romanlar için sorumluluk alınmalı”

“Bizler eğitim hayatını sürdüren arkadaşlarımıza destek olmaya devam ediyoruz. Pandemi süreci herkesi etkilediği gibi kişisel ve kurumsal olarak bizleri de etkiledi; lakin bize ulaşan, yardım talep eden kişiye elimizde olmasa da, kişisel borçlanarak ailenin talep ve isteğini yapmak için emek sarf ediyoruz. Bazen de Belediyenin veya Kaymakamlığın ilgili birimlerine yönlendirmeye çalışıyoruz. Tek isteğimiz; herkesin kendi eğitimini tamamlayıp, ekmeğini kazanacağı istihdama kavuşması. Onlardan da isteğimiz; geleceğe ışık saçmaları, yaşanan tüm olumsuzluklara duyarsız kalmamaları, kendilerinin yaşadığı sorunları diğer çocukların da yaşayacağını düşünüp sosyal sorumluluk almalardır.”

8 Nisan Dünya Romanlar Günü
Nazi Almanya’sında yüz binlerce Roman, Nazilerin ölüm kamplarında 3 Ağustos 1944 tarihinde bir gün içinde can verdi. Kurtulanlar ise Avrupa’nın dört bir yanına dağıldı. Bu büyük felaketten sonra Romanlar pek çok platformda bir araya geldi. 8 Nisan 1971’de, ayrımcılıkla mücadelede işbirliğini teşvik etmek, Romanların sorunlarını tartışmak üzere Uluslararası Roman Kongresi farklı ülkelerden gelen Romanlarla Londra’da ilk kez toplandı. 1990 yılında düzenlenen 4. Uluslararası Roman Kongresi’nde de 8 Nisan tarihi “Dünya Romanlar Günü” olarak kabul edilip 2. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından soykırıma uğrayan, sayısı tam olarak bilinmeyen Romanların anısına dünyanın her yerinde yaşayan Romanlara ithaf edildi. O günden bu yana her yıl 8 Nisan Dünya Romanlar günü, Romanların ayrımcılığa karşı mücadelesini şekillendirmekte ve bu doğrultuda; “Barış, refah ve dayanışma için birlik!” anlayışıyla kutlanmaktadır. Ülkemiz için bu toplantı bağlayıcı niteliği bulunmasa da, Roman vatandaşlara yönelik sosyal içerme strateji belgesinde açıkça belirtilen ‘”8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nde Roman vatandaşlara yönelik program düzenlenecektir.” ibaresi bulunmaktadır .
Bu vesile ile İlçemizde Köylerimizde Ülkemizde Bulunan Tüm Roman Vatandaşların 8 Nisan Dünya Romanlar Gününü Kutluyorum.
Sizler Tarihin En Güzel En Temiz İnsanlarısınız “

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu