Keşan’da çiftçilik yapan iş insanı Mehmet Emin Meriç son dönemde girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Girdiğimiz kapıdan çıkamıyoruz” diyen Meriç, “Eğer şartlar değişmezse de, hayvancılığı bırakacağım” diye konuştu.
“Ya satacağız, ya da batacağız”
Trakya bölgesinde uzun yıllardır çiftçilik yaptıklarını belirten Meriç, “Çiftliğin yanı sıra, hayvancılık alanında da, faaliyet gösteriyoruz. 330 büyükbaş, 250 küçükbaş hayvanımız var. Son dönemde girdi maliyetlerinde ciddi artışlar yaşandı. Hayvan yeminin tonu 400 TL seviyesinde. Yem fiyatları çok pahalı olduğu için yetiştiriciler olarak, hayvanlara yeteri kadar yem veremiyoruz ve randımanda alamıyoruz. Ayrıca, bir çalışanın maliyeti en az 7 bin 500 TL olmuş. Çiftçiler olarak, girdiğimiz kapıdan çıkamıyoruz. Dolayısıyla, ya satacağız, ya batacağız. Soruyoruz; satalım mı, batalım mı? Bu şartlarda hayvancılığa devam etme şansımız gün geçtikçe azalıyor. Maliyetler arttı ama siyasiler bizim sesimizi duymuyor ve kimseye derdimizi anlatamıyoruz.” dedi.
Gider 18 binken 60 bin oldu
Hayvancılıkta geçen yıl ve bu yılı karşılaştırarak, sözlerine devam eden Mehmet Emin Meriç, şunları söyledi: “Geçen yıl, zorda olsa ayakta kalmak için gayret ediyorduk. Ama bu yıl şartlar çok daha kötü. Çiftliğin elektrik gideri 18 bin TL iken; şimdi 60 bin TL’ye çıkmış durumda. Bütün girdilerimizde %200 oranında bir artış söz konusu. 100 buzağı da, 35 bin TL destek almam gerekiyordu. Ama gerekli desteği alamadık. Buzağı, süt ve hayvan desteklemeleri verilmiyor. Bu şartlarda işlerimize nasıl devam edeceğiz?”
Yetiştiricilerin, hayvancılık faaliyetini devam ettirebilmesi için neler yapılması gerektiği hakkında düşüncelerini paylaşan Meriç, şöyle konuştu: “Yetiştiricilere yem desteği verilmesi lazım. Süt fiyatları, 4 TL’de kalsın ama devlet üreticisine 3-4 TL destek versin. Vatandaşta süte ucuza ulaşsın. Devletimiz bu işi ayakta tutmak istiyorsa, ilk önce yem ve süt fiyatlarına destek verilmeli. Biz, siyasileri yanımızda göremiyoruz. Kimseyi yanımızda göremiyoruz. Yetiştirici birliği diye bir şey yok. Bunlar sadece aidat alıp, sefa sürsünler. Bizim bağlı olduğumuz kurum hiçbir yetiştiriciye destek vermiyor. Sadece aidatlarını alıp, sefalarını sürsünler!”
“Hayvancılığı bırakacağım”
Mehmet Emin Meriç sözlerini şöyle sürdürdü: “Yetiştiriciler olarak, yaşanan zararı ne kadar omuzlarımızda taşıyacağız bilmiyorum. Ama böyle devam ederse, ilk etapta 100 büyükbaş hayvanımı satmayı düşünüyorum. Eğer şartlar değişmezse de, hayvancılığı bırakacağım. Ama durum böyle diye de, hayvanlarımızı bedavaya verecek değiliz. Küçüleceğiz ve hayvancılıkta yok olacağız. Ayakta kalmanın bir yolunu göremiyorum. Artan maliyetler karşısında, Trakya’da hayvancılık yapan yetiştiriciler ayakta kalamazlar. Bundan ötürü de, ya satacağız, ya batacağız.”
“Mazot 8, gübre 5 liraya düşmesi lazım”
Tarımcılık faaliyetleri hakkında da, konuşan Meriç, sözlerini şöyle tamamladı: “Gübre fiyatları düşecek diye ağzımıza bir parmak bal çaldılar. Ama istenilen seviyede değil. Gübreyi tarlalara atabilmemiz için 5 TL’nin üzerinde bir fiyat olmaması gerekir. Ekim yapabiliriz ama bu şartlarda tarlalarımıza gübrede atamayacağız. Gübre fiyatının 9,5 TL’ye düştüğünü duyuyoruz ama toprağı gübreyle buluşturmamız için şartlar uygun değil. Devletimiz bu konuda bir adım attı ve devam ettirilirse, gübre ve mazot fiyatları düşer. Mazot fiyatları 8 TL, gübre fiyatları da, 5 TL’ye düşmesi lazım ki, çiftçi ekimini yapabilsin.”