Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, madeni para basım maliyetleri üzerinden Türkiye ekonomik sistemini eleştirdi. “Türkiye bayır aşağı inen bir kamyon gibi” diyen Gaytancıoğlu, sürdürülebilir ekonomik politikaları işaret ederek “Hemen seçim istiyoruz. Bunun çıkışı hemen seçime gidilmesi, sonrasında bu politikalardan bir an önce vazgeçilmesidir.” çağrısı yaptı.
Geçtiğimiz gün CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, bir çalışma yaparak madeni para basımındaki madenlerin fiyatının yükselmesi ile para maliyetinin arttığı ve Merkez Bankası’nın ciddi zarar ettiğini söylemiş ve konu gündem olmuştu. 1 kuruşun basımında 26 kuruşluk maden kullanıldığı saptanan çalışmada hesaplamaya göre 5 kuruşun maden maliyeti 28 kuruşa, 10 kuruşun maliyeti 31 kuruşa, 25 kuruşun maliyeti 39 kuruşa ve 50 kuruşun maliyeti de 66 kuruşa yükseldiği belirlenmişti.
“Edirne ekonomisi Bulgarlar olmasa dönmez”
Konu hakkında açıklama yapan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, gün Türk Lirası’nın giderek değer kaybettiğini belirterek, “Türk Lirası’nın geldiği durum ortada. İktidar partisi iktidara gelirken fakir fukara, garip guraba dedi ve onların haklarını savunacağını söyledi; ama hep ne varsa fakir fukara, garip gurabayı yonttu. Açlık sınırı bugün 3 bin 100 lira ama ortalama emekli maaşı 1800 lira, asgari ücret ise 2 bin 825 lira. Bir çok insan işsiz ve esnaf zor durumda. İktidar yıllardır orada, yapılacak her şeyi biliyor istikrarlı politikalar uygulanması gerekiyor; ama Türk Lirası değer kaybetti.” derken Leva ve Türk lirası kurundan kay kaynaklı Edirne’de yaşanan Bulgar akını için, “20 sene önce Edirne’deki insanlar Bulgaristan’a gidip alışveriş yapıyorlar ve üstüne bahşiş veriyorlardı, şimdi Bulgarlar bize geliyorlar bize bahşiş vermelerine muhtaç hale geldik. Edirne ekonomisi artık Bulgarlar olmasa dönmez.” şeklinde konuştu.
“Türkiye bayır aşağı inen bir kamyon gibi”
Öte yandan kurdaki bu sert yükselişlerin Türk ekonomisinin her alanında büyük sonuçlara neden olduğunu da kaydeden Gaytancıoğlu, birbirini tetikleyen ekonomik problemleri işaret ederek Türkiye’nin çöküş içine girdiğini söylerken, şöyle konuştu: “Paramız pul oldu. Demir 50 kuruşun maliyeti bile 66 kuruş. Türkiye değerli madenlerini üretemiyor. Enerji üretiminde tam anlamıyla dışa bağımlı. Dünya doğalgazı üretime dönüştürürken, biz kendi enerjimiz olan kömürden vazgeçerek her şeyi doğalgaza endeksledik. Üretim yapamıyoruz, üstüne üstlük 4 milyon mülteciye 40 milyar dolar para vermekle övünen bir iktidar var ve hala bu politikalardan vazgeçilmiyor. Türkiye bayır aşağı inen bir kamyon gibi ilerliyor. Hiç iyi günler de beklenmiyor. Dövizde son dönemde yaşanan artışlar kime yaradı? Ona bakmak lazım. Diğer yandan dövizden etkilenen akaryakıtı kullanan taksi, minibüs ve servisçiler ciddi bir çöküş içerisinde. Türk parası itibarsızlaştı, bırakın parayı Türkiye itibarsızlaştı. OECD Türkiye’yi gri listeye aldı. Biz böyle bir ülke değildik, AKP sayesinde bütün liglerden düştük. Dünyanın en büyük 16. büyük ekonomisiydi Türkiye. Şimdi mahalle liglerine geriledik. Ekonominin gücü kalmadı. Özellikle gençlerimiz geleceklerini unuttu biz de bundan dolayı söylemlerimizi değiştirdik. Hemen seçim istiyoruz. Bunun çıkışı hemen seçime gidilmesi, sonrasında bu politikalardan bir an önce vazgeçilmesidir.”
“Bütçe açığı 275 milyar lira”
Sözlerine TBMM’de yakın zamanda başlayacak olarak bütçe görüşmelerini ve artan açığı aktararak devam eden Okan Gaytancıoğlu, faiz üzerine kurulu ekonomi sistemini eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “2022 yılının bütçe görüşmeleri başlayacak. Bizim önümüze bütçe geldi, 275 milyar lira açık var. Çok fazla açık olduğu zaman, bu açığı kapatmak için çok yüksek faiz ödeyerek gidersiniz; ama bu da sürdürülebilir değil. Bu kadar büyük parayı faiz ve borçlanmaya ayırırsanız paranızı yatırımlara ayıramazsınız. Bu AKP ile gelen bir şey değil. AKP bundan önceki dönemde bu politikayı devam ettirdi, ödemeler dengesinde bir rahatlama görüldü. Türkiye’ye bir sıcak para girişi oldu. Dünyada bir döviz bolluğu vardı, sadece faiz ödeyerek para bulundu; ama bu para çok kötü kullanıldı. İnsanlara konut ve araç satıldı, yatırımlar yapılmadı. Olmayan bir parayı başkasından alarak harcarsan, zamanı geldiğinde paranın sahibi isterse nasıl ödeyeceksin? Para sende yok. Bu sefer başka yerden borçlanıldı, sonra başka yerden ayrıca her şey de satıldı. Bir de 128 milyar dolar borçlanıldı. Şimdi bütçe açık veriyor, insanlar işsiz ve dışardan da para gelmiyor. Yabancı yatırımcı hukuk sistemine güvenmiyor. Borcu kapatmak için daha yüksek bir faiz ödüyoruz.”
“Aynı şeyler yine devam edecek”
Son olarak ülkeye bu zamana kadar giren paranın iyi değerlendirilmediği, geçici hareketlerle ileriye dönük adımların atılmadığının altını çizen Gaytancıoğlu, “Bu gidişat iyi bir gidişat değil. Üretim ekonomisini canlandıracak politikalara ihtiyaç var. En azından ekonominin şu an üretebileceği ürünleri ithal etmesinler. Enerjide güneş enerjisi gibi kaynaklara yönelerek dışa bağımlılık azaltılabilir; ama biz bunları yapamadık. Şimdi yine bütçe açık verdi, yine aynı şeyler devam edecek. Yine Keşan-Enez karayolu yapılmamış olacak, yine Hamzaköy Barajı’na çok az para aktarılacak. Emekli ve işçiye yine çok az zam yapılacak. Yine yeni vergiler gelecek bütçe açığını kapatmak için. Bu sürdürülebilir değil. ” sözleriyle yatırım ve üretim odaklı bir ekonomi sistemi gerekliliğini dile getirdi.