Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu 19 Kasım Keşan’ın düşman işgalinden kurtuluşu etkinlikleri kapsamında önceki yıllarda düzenlenen indirim günlerinin bu sene yapılamaması hakkında değerlendirmede bulundu. Her gün artan kur karşısında indirim günlerine Keşan esnafının katılmak istemediği belirtilen toplantıda, gündemdeki son ekonomik gelişmelerin yaşattığı olumsuzluklar önce çıktı. Yönetim kurulu üyeleri hükümetten acil ve somut anlamda yardımlar istedi.
Dün saat 12.00’da gerçekleştirilen basın açıklamasına Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Kadir Mutaf, Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Yaşar Arıkan, Keşan TSO Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Yüksekdağ ve Keşan TSO Yönetim Kurulu Üyesi Uğurcan Urgan katıldı.
“Esnaf bu ekonomik tabloda sattığı ürünü aynı fiyatta yerine koymakta zorluk yaşıyor”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kadir Mutaf, 10 yıldan bu yana Keşan’ın düşman düşman işgalinden kurtuluşu etkinlikleri kapsamında düzenlenen indirim günlerinin hakkında bu yıl görüştükleri esnaflardan olumsuz dönüş aldıklarını ifade ederek, “Keşan ve bölge ekonomisine olumlu anlamda iz bıraktığını söyleyebileceğimiz bir etkinlik. Bu konuyla ilgili Keşan Tuhafiyeciler ve Manifaturacılar Esnaf Odası Başkanı Hasan Kocaman başkanımızın basına bir açıklaması olmuş. Kendisi son derece doğru söylüyor. Bu tip etkinlikler birlikte olmadan olmaz ve herkesin bir arada olup destek verdiği etkinliklerdir. Bunu Keşan Kaymakamımız, Keşan Belediyemiz, Keşan TSO, esnaf odalarımız ve esnafımızla birlikte yaptığımız bir etkinlik. 10 yıldır çok güzel başarılar aldığımız ve civar ilçelerden, bölgemizden, batı Trakya’dan olumlu dönüşler aldığımız bir etkinlik. Biz bu etkinliğin her zaman artarak ve geliştirerek devam etmesi bizim en büyük temennimiz. Bu yıl maalesef gidip görüştüğümüz hiçbir esnaftan piyasada oluşan bu fiyat belirsizliğinden dolayı olumlu bir dönüş alamadık. Çünkü insanlar bunu indirim günü adı altında yapılmasına kendilerinin hazır olmadığını bizlere ifade ettiler. Çünkü esnaf bu ekonomik tabloda sattığı ürünü aynı fiyatta yerine koymakta zorluk yaşıyor. Bu hepimizin gözlemlediği ve karşılaştığı bir tablo. Fiyatların hemen hemen her gün değiştiği, zamların havada uçtuğu bir tablo yaşıyoruz. Özellikle ağır geçen ve hala etkisi devam eden pandemi sürecinden sonra ekonominin bu derece dalgalanmanın içinde olması piyasada güven istikrarını ortadan kaldırdı. TL’nin bu kadar çok hızlı değer kaybetmesi ekonomiyi kötü duruma sürüklüyor. Bu durum esnaflarımızı derinden etkiliyor. Bu etkinliğimizi esnaflarımızın gayreti, çabası, isteği ve gayretiyle bu günlere kadar getirebildik. Ama esnaflarımızın şuan tek gayeleri işlerini devam ettirip, tutuna bilmek ve evlerine ekmek götürebilmek. Onları zorlayarak ve ısrar ederek yapabileceğimiz bir etkinlik değil maalesef. Firmalar bireysel olarak hazırlık içindeler. Bazı ürünlerini seri sonu adı altında indirimli olarak satışa sunacaklarını görüyoruz. Bu sene firmaların kendilerinin bireysel etkinlikleri olarak olacak.” dedi.
“Endişeyle takip ediyoruz”
Türk Lirası’nın günden güne değer kaybetmesinin ticareti olumsuz etkilediğini belirten Mutaf: “Ekonominin bu tablosu bizi oldukça üzüyor ve endişeyle bu durumu takip ediyoruz. Bugün faizin düşürülmesi konuşuluyor. İş dünyası olarak hepimiz uygun faizlerle çalışmak isteriz. Çok uygun faizlerde kredi kullanıp işimize yatırıp yapıp geliştirmek isteriz. Bugünkü tabloda görüyoruz ki TL’nin bu kadar hızlı değer kaybetmesi ticareti olumsuz anlamda etkiliyor.” ifadelerine yer verdi.
“Esnaf kendisini korumak istiyor”
Mutaf’ın sözlerinin arından Murat Arıkan da açıklamalarda bulundu. 10 yıldır devam eden ancak ekonomik koşullar nedeniyle esnafın sattığı ürünleri aynı fiyatla almak konusunda tedirginlik yaşadığını belirten Arıkan, “Bulunduğumuz süreçte esnafımızla bir kamuoyu yoklaması yaptık. Başta ülkemizde olmak üzere dünyada oluşan global bir kriz var. İndirim sürecinden daha önemli. Esnaf şuanda kendini korumak istiyor. TL’nin değer kaybıyla beraber çok kaygan bir süreçteyiz. Böyle olan bir durumda sattığı malı yerine koyamadığından dolayı esnaf buna pek sıcak bakmadı. Daha önce yapılan organizasyonlar gibi verimli bir organizasyon olacağı kanaati çıkmadığından dolayı busene böyle bir etkinlik yapılamadı.” dedi.
“Hükümetlerin esnafın yanında olması lazım”
En başta enerji krizi olmak üzere dünyada oluşan global krizin başka gıda ve barınma olmak üzere her şeyi etkilediğinin altını çizen Arıkan; “Hükümetimizden KOBİ’leri ve küçük esnafı destekleyecek paketler açıklamasını bekliyoruz. Hep konuşulan ama bir türlü yürürlüğe girmeyen perakende yasası ve zincir marketler sorunu var. Esnafımız tezgâhtaki ürünü satmak istemiyor çünkü yerine koyamıyor. Zincir marketlerinin alım gücüyle, fiyat rekabeti ile nasıl yarışsın? Haksız rekabet oluşan bir durum var ortada. Bugün her mahallede minimum 4 – 5 tane zincir market var. Hükümetlerin esnafın yanında olması lazım. KDV, SGK indirimi, SGK teşviği, personel desteklerine acil olarak ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
“Esnafın bugün elinden çıkarmak istediği mal altın değerinde”
Arıkan’ın ardından Keşan TSO Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Yüksekdağ değerlendirmelerde bulundu. Normalde esnafın elinden çıkarmak istediği malların bile şu anda altın değerinde olduğunu belirten Yüksekdağ: “Fiyatların saatlik değiştiği durumda insanlara ‘bunları indirimli satalım’ diyemiyorsun. Fiyatlarda saatlik değişme olduğu için kimse giremiyor. Çünkü bugün 11 liraya sattığı ürünü yarın 12 – 14 liraya almak zorunda kalacak. Ülkeler arası konteynır fiyatlarının artması bütün maliyetleri etkiliyor. Türkiye’den yurt dışına dolu gidiyorlar ama boş geliyorlar. Önceden 10 dolara gidilirken şimdi ise 20 dolara gidiyor. Krizler bile olsa içeride Keşan’ı ve bölgeyi tanıtacak bir şeyler yapalım. İndirim günleri esnafa para kazandırıp, satış yapıp elindeki malları çıkarsın anlamında düşünüyorum. Ama bugün elinden çıkarmak istediği mallar bile altın değerinde.” İfadelerini kullandı.
“Esnafımız elindeki malı satmak istemiyor”
Keşan Ticaret ve Sanayi Odasının indirim günlerinin mimarlarından biri olduğunu vurgulayan Uğurcan Urgan; “Ekonomide ciddi bir kriz oluşmakta. Sadece ekonomik krizden ziyade aynı zamanda ham madde, mal tedariki anlamında da dünya üzerinde bir sıkıntı var. Değil 2 ay sonrasına 10 gün sonrasına bile fiyat veremiyoruz. Hangi malın nasıl değişeceğini bilmiyoruz. Esnafımız elindeki malı satmak istemiyor, çünkü sattığında hem para olarak yerine koyamıyor hem de malı bulamıyor. Piyasada paradan ziyade mal krizi var.” derken şu ifadeleri kaydetti: “Kurtuluş günü etkinlikleri devam ediyor. Biz bu günü festival şeklinde ve bölgemizi tanıtmak için en anlamlı ve özel şekilde kutlamaya devam edeceğiz. Bu indirim günleri, alışveriş günü etkinliklerinin gerçekten bölgede başarılı olmasının çok önemli bir sebebi vardı. esnafların piyasa şartlarında doğru ve gerçek indirimi yapabildikleri için bu güne kadar çok başarılı bir şekilde bölgede değer olmuştu. Fiyatlarından taviz vererek buraya getirdiği bir süreçti. Ama bugün maalesef bugün öyle bir süreç yok. bundan ziyade yetkilileri esnafımızın yanında olmaya davet etmek amaçlı bugün burada bir aradayız. Sadece onların sırtına bırakılarak geçilen bir yük olamaz.” dedi.
“Somut destekler bekliyoruz”
Son olarak tekrar söz alan Kadir Mutaf, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Önümüzdeki hafta başlayacak asgari ücret belirleme komisyonu çalışmaları var. Bunu da ilgiyle takip ediyoruz. Yanımızda ve işletmelerimizde çalışan kardeşlerimizin ve arkadaşlarımızın en büyük ücreti alsınlar isteriz. Daha iyi yaşam şartları olup gelişsin fakat bugün bunu sadece iş dünyasına bunu yükleyerek bu işin içinden çıkamayız. Hükümetimizden esnafımıza somut destekler bekliyoruz. Esnafımız gerçekten mağdur ve zor durumda.”