EkonomiGündem

Ekonomideki dalgalanmalar iş dünyasını korkutuyor! Keşan TSO’dan açıklama: “Ticaretin işleyişi bozuldu!”

Keşan TSO, son günlerde olumsuz etkileri daha da fazla hissedilen ekonomik sorunlar hakkında basın açıklaması yaptı. TSO yönetimi piyasalarda yaşanan çalkantının ve döviz kurlarının geldiği seviyenin bir çok firmayı endişelendirdiğini ve olumsuz etkilediğini kaydederken, istikrar çağrısı yaptı.

“SGK primlerinde de düzenlemeye gidilmeli”

Basın toplantısının açılış konuşmasını Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı yaptı. Konuşmasına geçtiğimiz hafta açıklanan asgari ücrete yapılan zamla başlayan Şapçı, “Asgari ücrete gelen güncelleme tüm Türkiye için hayırlı olsun.” derken, iş dünyasında soru işaretleri oluştuğuna not düşerek, “İyi oldu ama işverenler açısından baktığımızda da asgari ücretler gelir ve damga vergisini alınmıyor gibi gözüküyor. Fakat yine de daha çok kişi çalıştıran şirketlerde veya işletmelerde sıkıntı olacağını düşünüyorum. Bu yüzden SGK primlerinde de düzenlemeye gidilmesi ve işverenlere destek olunması çağrısında bulunuyoruz. Bildiğiniz üzere artan maliyetlerle beraber asgari ücretinde bu denli artması işletmelere sıkıntı yaratabilir. Bunun içinde aynı zamanda sigorta priminin de tekrar düzenlenip destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle asgari ücret alan herkese hayırlı olsun ve Allah güle güle harcamayı nasip etsin.” dedi.

“Endişeyle izliyoruz”

Konuşmasının devamında, süregelen ve stabil olmayan fiyatlamalar hakkında açıklama yapan Şapçı, “Piyasalardaki ön görülmez haraketlilik ve döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaları hep beraber endişeyle izliyoruz.” diyerek, şu ifadeleri dile getirdi: “Çünkü hepimizin maliyetlendirmeleri buna istisnadan artıyor. Baktığımızda gıda değil her türlü malın maliyeti git gide artıyor. Şuanda daha zam gelmeyen fakat önümüzdeki günlerde de zam geleceğini düşündüğümüz işletmelerimize, tüketicilere zararlı, sıkıntılı olabilecek noktalara ulaşmadan biran önce ekonomik sistemimizin tekrar değerlendirmemizi, ekonomi anlamda yüksek kurum sıkıntı yaratacağını düşünerek tekrar bunun değerlendirmesini ve çözümünün bulunmasını rica ediyoruz.”

“Faiz indiren tek ülke Türkiye”

Şapçı’nın arından sözü Keşan TSO, Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı Murat Arıkan aldı. Türkiye’de devam eden ve süreceği görülen faiz indirimi politikası hakkında konuşan Arıkan, umutla başladıkları 2020 yılına göre 2021 yılına daha büyük bir umutla başladıklarını, ancak iş dünyası için ekonomik anlamda zor geçtiğini söyleyerek, “Allah herkesin yardımcısı olsun. İnşallah ülke olarak bunun üstesinden geçiliriz. Sohbetlerimiz ‘böyle mi gidecek, böyle mi olacak’ şeklinde oldu. Dövize olan talep, döviz kurlarındaki artısı sağlıyor. Döviz kurları sürekli yukarıya doğru artıyor ve buda tüm ekonomik dengelerimizi bozuyor. Bizim burada söylemek istediklerimiz iş dünyası olarak maliyet hesaplaması yapmamamız ve sattığımız malı yerine konulamaması. Dolayısıyla bu bir durgunluğa yol açmakta ve ticaretin olamayacağı pozisyonuna getirmekte. Aralık 2021 itibari ile birlikte 55 ülke faiz açıklaması yaptı. 40 ülke sabit tutup 14 ülke faiz artırırken sadece azaltan ülke Türkiye.” dedi.

“Ekonomi ilminin gerekliliklerine geri dönmemiz lazım”

Korona virüs pandemisi arından yaşanan durgunluktan sonra dünya üzerinde enerji, gıda krizi ve enflasyon oluştuğuna işaret eden Arıkan, “Amerika’da son 40 yılın en büyük enflasyon rakamları var. Dünyada ekonomik kriz olduğu aşikâr. Fakat bizim faiz modeline göre oluşturduğumuz bu faiz düşürme stratejisinin ekonomiye düzgün sonuçlar yansıtmadığı ortada. Biz iş dünyası olarak bu faiz düşürümünü şaşkınlıkla izliyoruz. İvedilikle ekonomi ivmenin kabul görmüş metotlarına geri dönülmeli. Bizce yapılan yanlış. Bir an önce ekonomik ivmenin gerekleri neyse onu yapılması gerekiyor. Son 2 yıldır piyasalarda esnafımız, Kobilerimiz, işetmelerimiz zaten düzgün iş yapamadılar. Herkes bir krizden, yorgunluktan çıktı. Tam kendini toparlayacak, piyasalar etkisini gösterip tekrar eski işlerimize döneceğiz derken şu anda alım satım yapamaz duruma gelmek üzereyiz. Ekonomi bir ilimdir. Ekonomi ilminin her şeye çaresi var. Bu yüzden bir an önce bu ilmin gerekliliklerine geri dönmemiz lazım. İnşallah 2022’de ilimin gerektirdiği daha doğru metotları konuşacağımız bir yıl geçiririz.” dedi.

“Destek değil, güven bekliyoruz”

Arıkan’ın ardından sözü Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Kadir Mutaf aldı. Sözlerine gazeteci Muharrem Sarıkaya’nın bir gazeteciye attığı tokadı kınayarak başlayan Mutaf, “Tüm basın emekçisi kardeşlerimizle her zaman birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.
Daha sonra ekonomi gündemi hakkında görüşlerini aktaran Kadir Mutaf, esnafın zor durumu hakkında konuşarak, “Maalesef geldiğimiz bu noktada ortaya çıkan tablo son derece ürkütücü bir hal almıştır. İş insanların yerine yenisini koyamama riski gördüğünden dolayı malı satmaktan korkuyor. Üretmek, ticaret yapmak yerine işçilik, kıdem, ceza ve denetleme gibi riskleri almayarak elindeki sermayesini döviz geliri elde etmeye zorlandığı bir dönem yaşıyoruz. İş dünyası olarak korkuyoruz. Buna rağmen her türlü eleştiriye kapalı bir dönemi de yaşıyoruz. İyi niyetli çağrıların karşılık bulduğu, bütün paydaşların çözüme katkı sunduğu bir ekonomik modelin acilen uygulamaya konulmasını bekliyoruz. İş dünyasını temsilen buradayız. Her toplantı ve açıklamamızda destek gibi söylemlerde bulunuyoruz ama biz aslında destek beklemiyoruz. Ön görülebilir piyasalara güven veren bir ticari sistemin biran önce uygulanmaya geçmesini bekliyoruz.” derken “Biz bugün bağlı olduğumuz kurumlara güvenerek işletmelerimize devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Yabancı turistler…

Merkez Bankası tarafından alınan faiz indirimi kararı ve sonrasında ortaya çıkan döviz artışı üzerine de açıklama yapan Mutaf, “Ağustos ayında Merkez Bankasının açıkladığı 2021 yılsonu dolar tahmini 8.94 ama bugün ortaya çıkan döviz kurunun hali maalesef işler acısı ve hepimizi ürkütüyor. Biz biran önce piyasaya güven veren ve iş dünyası olarak ön görülebilir bir sistemde ticari faaliyetlerimize devam etmek istiyoruz. Tabii Keşan Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizler aslında sınır ticaretinden dolayı yabancı turistlerin sıklıkla günü birlik gelerek alışveriş yaptığı bölgede bulunuyoruz. Kısmen bunu burada üzücüde olsa her gün içinde yaşıyoruz. Gelen turistlerin bölgemizden alışveriş yaparken ne kadar avantajlı olduklarını birebir yaşıyoruz. Buda aynı zamanda bizi kendi vatandaşlarımınız bulunduğu durumu endişeyle takip etmememize neden oluyor.” dedi.

“Kimse ticaret yapamaz durumda”

Ardından sözü Keşan TSO Meclis Başkanı Orkun Özkaya aldı. Sürekli artan döviz kurları nedeniyle ticaretin işleyişinin bozulduğunu ifade eden Özkaya, “Son günlerin gündemi aşırı hızla yükselen döviz kurları. Evde, pazarda, çarşıda, dükkânda herkes ‘ne kadar gider, nereye gider’ şeklinde döviz kurlarını konuşuyor. ” derken, “Böyle aşırı ve hızlı bir yükseliş, aşırı bir Türk Lirasının değer kaybından dolayı ticaret durma noktasına geldi ve vadeler kapandı. Fiyatlar günlük, saatlik ya da öğlene kadar geçerli. Kimse ticaret yapamaz durumda. Odamız olarak en kısa sürede ön görülebilir bir ekonomi modeliyle kurların daha fazla artamayacağı ya da duracaksa nerede durabileceği, bu Türk modelinin ne olduğunu gayet iyi şekilde açıklamalı ki ön görülür bir ekonomiyle devam etmemiz gerekiyor. Ticaretin işleyişi bozuldu ve vadelerle bakiyeler olmak üzere her şey kapandı. Mal tedarikinde sıkıntı var. Piyasaya ya satmak istenmiyor ya da kısıtlı satılıyor. Kısıtlı olunca otomatikman 3 lira olan mal 3,5 yada 4 liraya yani değerinin üstünde satılmak zorunda kalınıyor. Ticarette tam bir bozulma var. Ümit ediyoruz ki döviz kuru makul bir seviyeye gelir ya da makul bir seviyede durur. Çünkü kimse nerede duracağını bilmiyor. Şuanda ne yorum yapsak yanlış olur. Ümit ediyoruz ki inşallah en kısa sürede ticaretimiz, döviz kurumuz ve her şey makul bir seviyeye gelir.” şeklinde konuştu.

“Dövizden değil, üretimimizle kazanmak istiyoruz”

Konuşmaların arından sözü tekrar Keşan TSO Başkanı Şapçı aldı. Piyasada öngörülebilir durum arayışı içinde olduklarını dile getirerek konuşmasına devam eden Şapçı, “Baktığımız zaman ekonomide güven ortamının sağlanmadığı ve ticaretin durma noktasına görünüyor. Kimse malını, stokunu satmak istemiyor. Çünkü yerine ne kadardan koyacağını bilemiyor. Hızlı artan döviz kurları ön görünmezlik yaratıyor. Umarım en kısa zamanda tekrar ön görünebilir ekonomik modele geçeriz. Bölgemizde de Kadir beyin bahsettiği gibi Yunan ve Bulgar ağırlıklı olarak turistlerin gelmeleri bizi mutlu ediyor fakat paramızın bu kadar değersiz olacağı sevide olmamasını temenni ederek söylüyoruz. Ön görünebilir ve güven ortamı olacak şekilde ticaret yapmak istiyoruz. Elimizdeki dövizden yada altından kazanmak değil, biz ticaretten ekonomimizle ve üretimimizle kazanmak istiyoruz. Bunun içinde bahsettiğimiz gibi ön görünebilir ekonomi modeline ve ekonominin güven esaslarına oturtulacak şekilde devam etmesini temenni ediyoruz. Umarım en kısa zamanda bu durumdan vazgeçilir ve tekrar Murat Beyinde dediği gibi ekonomi iliminin esaslarına uygun bir şekilde ekonomimizi yürütürüz.” derken, ” Özkaya, “Maalesef düşen faizlerinde ticari krediler yönünde yansımıyor. Buradan da yetkililere seslenmek istiyorum. Madem faizler düştü lütfen kredi bölümüne de yansırsa ve bununda takipçileri olurlarsa mutlu oluruz.” dedi.

“Mevcut kredilerde herhangi bir iyileştirme yapılmıyor”

Son olarak sözü tekrar alan Arıkan, banka faizlerinde yaşanan olumsuzlukları dile getirerek, “Politika faizimiz düşüyor fakat ticari kredilerde 12 ay ve sonrasını devlet bankası sabit faiz politikasıyla kredi vermiyor ya da vermek istemiyor. Değişken faizle veriyor. Politikada düştü ama reelde faizler düşük değil. Bugün bir özel bankalara gittiğinizde pazarlık halinde yüzde 22 ile 23 arasında. Bu faiz modelli ekonomik stratejisini uygulayan ya da başarılı olan ülke yok. İnşallah 2022’de ivedilikle iktisat ilminin gerekleri yapılır.” derken, Mutaf ise, “Reel ticarette politika faizi düşüyor ama mevcut hali hazırda kredi kullanmakta olan, ticaret yapan işletmenin kredi oranlarına maalesef bir güncelleme olmadı. Bunu da belirtmek istiyoruz. Aynı zamanda bugün küçük esnafın, kobilerin pos oranlarında da bir güncelleme olmadı. Çünkü bankalar bugün çalıştığı firmaların pos oranlarına, mevcut kredilerinde herhangi bir iyileştirme yapmıyor. Acilen bununda çağrısını yapmak istiyoruz. Biran önce buradaki faizlerinde politika faizine uygun hale getirilmeli. Kobileri temsilen bizlerin görevi diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu