İYİ Parti Keşan İlçe Başkanı Zafer Sarıkeçe, Saros FSRU iskelesi konusunda bölge halkının duyarsız kaldığını ve toplumun büyük bir kısmının FRSU iskelesinden haberi dahi olmadığını söyledi. 10 Temmuz’da Keşan’da düzenlenecek ‘Saros’uma Adalet İçin Saros’uma Dokunma Mitingi’ için çağrıda bulunan Sarıkeçe, “Daha fazla suçluluk duygusu hissetmemek için, ilerde dışardan gelen insanların yaptığı katkılarla Saros’un kurtulduğu hikayelerini çocuklarına anlatacakları yerde, çocuklarımıza kendi kendimizi anlatalım.” dedi.
FSRU Projesi’nden haberi olmayan vatandaşlar bile var
Saros FSRU İskelesi için verilen ÇED raporunun ikinci kez Edirne Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Zafer Sarıkeçe, sevinilse de bölge halkının bir bölümünün henüz konuya hikm olmadığını ve tepkisiz kaldıklarını söyledi. “Bölgemizde bu süreçten hala haberi olmayan kişiler var” diyen Sarıkeçe, “Hatta FSRU Projesi’nden haberi olmayan vatandaşlar bile var. Bu çok üzücü ve kahredici bir durum. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden bir şekilde buraya yolu düşmüş, buraya sahip çıkmış insanların topyekün bir hukuk mücadelesi verdiği bir ortamda bu toprakların sahibiyiz diyerek Keşan’daki insanların bu durumdan bi haber olması benim için son derece düşündürücü bir konudur.” şeklinde konuştu.
“Biz bakıyoruz, Saros elden gidiyor”
Gelinen süreçte, BOTAŞ tarafından mahkeme kararlarına rağmen çalışmaların devam ettirildiğini belirten Sarıkeçe, “FRSU Projesi’ni herkes bir şekilde anlattı; ama geldiğimiz noktada liman için BOTAŞ ‘iskele’ tabiri kullanmaya başladı, ufalıp ufalıp cebimize giriyorlar. Geçtiğimiz aylarda fidan dağıttılar, biz bu şirinlik hamlelerini görüyoruz halkımızın da görmesini istiyoruz. Beyaz adamlar da Amerika Kıta’sına geldiklerinde oradaki yerlilere böyle dostane yaklaşmışlardı, şimdi arayın da Amerika’da bir tane Kızılderili bulasınız.” derken, Saros Körfezi‘nin çok yönlü bir saldırı altında olduğunu da belirterek, “Borularla arazilerimiz üzerinden geçiş yapacaklar, deprem kuşağı üzerindeyiz. Bun sıkıntı yaratacağı aşikar. Denizde yapılan liman kısmı bir muamma. Geçen Mustafa Altunhan’ın çektiği görüntüleri bütün Türkiye izledi. Sonuç olarak günden güne Saros’u kaybediyoruz. Müsilaj, sahil kiralamaları derken, biz bakıyoruz, Saros elden gidiyor.” şeklinde konuştu.
“Artık sesimizi Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis‘e duyurmak istiyorum”
İptal edilen ÇED kararlarının uygulanmaması ve faaliyetlerin ısrarla devam ettirilmesinin ardında baskı olduğunu kaydeden Sarıkeçe, “İktidar öyle bir baskı yapıyor ki, 2 yıl önce koruma kararı alınmış bir bölgeye ‘ÇED OLUMLU’ raporu verebilecek şekilde adalet şirazesinden kaymış.” derken, “‘Nasıl olsa’ bir şey olmayacak diyenler de var, bunu sadece iktidar için söylemiyorum, muhalefet içinde de bunları konuşanlar var. Hayır, biz bu mücadeleyi vereceğiz ve çocuklarımıza anlatacağız. Biz ‘hiçbir şey olmaz’ demeden, bu işin destekçisi olacağız. Defalarca hükümete seslendik ama çağrımıza kulak vermiyorlar. Hukuk dışı alınan bu kararları bozmamıza rağmen yürütüme durdurma kararı uygulanmıyor. Artık sesimizi Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis‘e duyurmak istiyorum, ‘Derhal Saros’taki inşaatı durdurun’ mu diyelim? Artık ağlanacak hakimize gülecek duruma geldik.” şeklinde konuştu.
“Bizde vurdumduymazlık olmaya başladı”
Son olarak gelinen süreçte Saros’a sahip çıkan ve mücadeleye destek veren herkese teşekkür eden Sarıkeçe, FSRU İskelesi’nin zararlarını en çok hissedecek ve bölge topraklarında yaşayan başta Keşan olmaz üzere çevre halkına da destek çağrısı yaparak, “Ülkemizde adaletin çökme noktasına geldiği bu günlerde, temiz toplum seven insanların kehine adalet dağıtan insanların olması bana mutluluk veriyor. Demek ki hasta ölmemiş bir umut var, inşallah 10 Ağustos’ta da sevindirici bir haber alırız. Mutluluğumuz mutluluk katılır. 10 Temmuz’da ülkemizin sanat ve siyaset yönünden kıymetli insanlar Keşan’da Saros’a destek vermek için olacak. Onlar kendi işlerinden zaman ayırıp gelecekler, ben de kendi vatandaşlarımıza katılma çağrısında bulunmak istiyorum. Bizler böyle değildik, bize ne olduysa son bir kaç yılda oldu. Tarlalarımız talan ediliyor, ağaçlarımız kesiliyor, denizimize tecavüz ediliyor ve bizde vurdumduymazlık olmaya başladı. Lütfen bu konuda daha fazla suçluluk duygusu hissetmemek için, ilerde dışardan gelen insanların yaptığı katkılarla Saros’un kurtulduğu hikayelerini çocuklarına anlatacakları yerde, çocuklarımıza kendi kendimizi anlatalım. Bizler de oradaydık diyebilelim. Gelin 10 Temmuz’da Keşan, Uzunköprü, İpsala sesmiz nereden duyuluyorsa bu bizim ortak davamız olsun.” dedi.
