Genel

Bakış Açısı’nda pandemi, savaş ve iklim değişikliği ile yeniden şekillenen dünyada tarımın önemi konuşuldu

Keşan FM’in programlarından Bakış Açısı, yeni dönemde iş insanı Onur Şapçı moderatörlüğünde yeniden başladı. Sosyal, kültürel ve teknolojik pek çok konuda önemli başlıklar açacak Bakış Açısı’nın bu haftaki konukları Keşan Ticaret Borsası Başkanı Necmi Kaymaz ve Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen oldu. Bölge tarımının öncesi, şimdisi ve sonrası hakkında konuşulan programda; kuraklık ve iklim değişikliğinden pandemiye, savaş ve siyasi krizler ile yeniden şekillenen dünyada önemi çok daha etkili biçimde anlaşılan tarım konuşuldu.

“Pandemi ve savaşla geçen bir dönem ile gıda ürünlerinin önemi çok net anlaşıldı”

Programın açılışında Keşan’ın bölge tarımındaki yeri hakkına konuşan Keşan Ziraat Odası Başkanı Hasan Şen, Edirne üretimi içerisinde Keşan’ın yerinin çok farklı olduğuna vurgu yaparak, “Keşan’da verimlilik potansiyeli anlamında çok iyi bir yeri var. Bizde diğer bölgelere kıyasla sulama olanakları çok fazla. 5 bine yakın çiftçi ile 90 bin dekarın üzerinde bir alanda üretim yapıyoruz. 900 dekar olan pancar ekti bu yıl 2 bin dekar üzerine çıktı. Bu da kurak geçen kışın sonu itibariyle çiftçiyi bu yönde ekime zorlamış demektir; çünkü girdi maliyetleri sebebiyle üretici ilk başta buğdaydan kaçtı. Çiftçiler artık alternatif ürünlere yöneldi. Eğer çiftçilere destek verilirse, çok daha iyi olacağını düşünüyorum ki bu gereklidir. Pandemi ve savaşla geçen bir dönem ile gıda ürünlerinin önemi çok net anlaşıldı.” konuştu.

“Toprak haritası çıkarılmalı”

Bölgenin toprak haritasının çıkarılması gerekliliğine değinen Keşan Ticaret Borsası Başkan Necmi Kaymaz, “Eğer havsa bazlı planlı tarıma geçmez ve bölgede hangi ürünün ekileceğini tanımazsak olmaz. Bunu bilmemiz gerekiyor. Biz toprağımızı yeterince tanımıyoruz.” derken, Tarım Bakanlığı ile yapılan son görüşmelere göre alan yerine üretim başına destek modeline geçileceğini de belirtti. Sözlerine köylerde yaşayan ve tarım yapan nüfusa değinerek devam eden Kaymaz, şöyle konuştu. “Küçük ölçekte yapılan tarımsal faaliyetler, işin asıl sahibi olan ve kırsalda kalan gençlerimize katkı vermez. Yapmamız gereken bugün kırsalda kalan 40 yaşın üzerindeki kişilere yönelik olması. Onlar ki sabahın karanlığında kalkan ve mücadele eden insanlar. Dışarıdan 2-3 dönümlük yer alıp da tarıma katkı verilebileceğine inanmak çok doğru değil.”

“Destek olmazsa çiftçi iflas eder”

Üreticinin ürettiği ürünlerin devlet tarafından ithal edilmesinden yana mustarip olduğuna değinen Hasan Şen, programın devamında, çiftçiliğin başlı başına bir meslek olduğuna vurgu yaparak, “Devletin son yıllarda yaptığı projelerde destekler hep büyük üreticilere oldu. Bu işin erbabı olmayan, sabah erken kalkıp çizmeyi giymeyen, bu işle bilgisi olmayan kişilere hep söylerim. Tarım bu şekilde gelişmez. Çiftçiler bunun bir meslek olduğu kabullenilmeli. Yandan gelen amirin, memurun yaptığı çiftçilik kendisine toplu para kazanmak üzere yaptığı bir iştir. Karı koca ekip biçiyorlar, sonra da ‘Çiftçilik çok para kazandırıyor’ diyorlar. Sigorta dertleri yok, birikimleri var. Biz ise sadece çiftçilik yapıyoruz. Çiftçiye destek olmasın, çiftçi o anda iflas eder.” şeklinde konuştu.

“Aileler çocuklarını tarım eğitimine yönlendirmeli”

Hasan Şen’in düşüncelerine katıldığını belirterek, konuyu devam ettiren Necmi Kaymaz da köylerde yaşayan gençlerin sosyal hayat standartlarının yükseltilmesine yönelik adımların atılmasının gerekliliğine kayıt düşerken, “Aynı şekilde tarımın da çocuklarımızın eğitimlerinde bir parça haline getirilmesi lazım. Bunu ana iş olarak görmeleri ve ana iş olarak görmeleri için de para kazanmaları gerekiyor. Biz borsa olarak meslek liseleri birlikte projeler hazırladık. Bundan sonraki süreçte üretim çok önemli olacak. Bu konuda ailelere de çocuklarının geleceklerinde bu bölümleri tercih etmeyi düşünmelerini istiyoruz”

“Tehlike görünüyor, farkında olalım”

Necmi Kaymaz daha sonra pandemi, iklim değişikliği ve savaşlar ile yeniden şekillenen dünya sisteminde üretimin kritik önemine değindi. “Bundan sonra bitkisel veya hayvansal ürünlerde dünya piyasalarının altında kalınması gibi durum yok” diyen Kaymaz, şöyle konuştu: “Pandemi var, kapanmalar oldu. Savaşlar var, tedarikler o kadar kolay değil. Kimse belirsizlikten dolayı ihracat yapmak istemiyor. Çin bugün buğday, pirinç ve mısırda dünyada üretilen ürünün yüzde 60’ı stoklama yoluna gitti. Bir tehlike görüyor. Biz bunun farkında olalım. Politikamızla güven verirsek daha çok üretiriz ve dışa bağımlılıktan kurtuluruz. Nasıl daha önceden kendimize yetiyorsak yine yeteriz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu