Genel

Arıkan: “Keşan, turizm kenti olma yolunda ancak kaplumbağa hızında ilerliyor”

Yaz aylarında yüzbinler insanın akın ettiği Saros’un yanı başındaki Keşan turizm şehri olma yolunda ilerliyor. Peki Keşan gerçekten de bir turizm kenti mi? Doğal güzelliklerinin ve yaz turizminin olması Keşan için yeterli mi?
Konu hakkında turizm işletmecisi Murat Arıkan sorularımızı cevapladı. Keşan’ın coğrafi konumu ile birlikte gelen potansiyelin önemine vurgu yaparak, “Keşan İstanbul’un arka bahçesi değil, yan odası” diye Arıkan, yine de atılan adımların çok yavaş olduğunu söyledi.

“Sahillerimiz ıssız ve bomboş”

Sözlerine Keşan’ın bir turizm kenti olduğunu; ancak turizm kentlerine olan yatırımların Keşan’da olmadığını belirterek başlayan Murat Arıkan, bu durumun sebebinin ise sezonun kısa olmasından ileri geldiğini söyledi. Sezon kısa olsa da turizm adına atılacak diğer adımlardan söz eden Arıkan, şöyle konuştu: “Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük metropollerinden biri olan en yakın turizm bölgelerinden biri Keşan. Yaz aylarında İstanbul’un turizm hareketliliğinden pay alıyoruz; ama yeteri kadar alıyor muyuz? Bunun yanında İstanbul’da diğer event, organizasyon, bayi toplantıları gibi turizm kalemlerinden kış aylarında Abant, Bolu, Maşukiye ve Yedigöller gibi yerlere ciddi bir hareketlilik var. Bizim onlara hizmet vereceğimiz işletmelerimiz yok; çünkü sayfiye turizm sahillerimiz var. Sahillerimiz ıssız ve bomboş. Uzun yıllar beklediğimiz 1/25 turizm planlaması var. 2006’da Keşan’a geldim, geldiğimden beri duyuyorum. Aşağı yukarı 18 sene olmuş, bu planlar hala olacak diye bekliyoruz. Bizim öncelikle kış ve yaz turizmine hizmet verecek işletmelerimiz olursa, biz daha çok pay alırız. Bize gelecek kaliteli müşterilerin sayısı artar ve Keşan ancak o zaman turizm kenti olma yolunda daha hızlı ilerler.”

“Kaplumbağa gibi ilerliyoruz”

Keşan’ın Saros bölgesi için önemine değinen Arıkan, ilçe işletmelerinin sadece kente değil; çevresinde geniş bir hinterlanda hitap ettiğini ifade ederek, “Saros bölgesi hizmeti Keşan’dan alıyor. Bugün bir beyaz eşya veya içecek bayiini ilçe bayii olarak düşünebilirsiniz; ama aslında o Saros’a gelen 1 milyona yakın kişinin bayiidir. Keşan’ı üst lige çıkarmak istiyoruz, bu da turizmi bilen işletmelerin sayısının artmasıyla olur. Yavaş yavaş bir şeyler oluyor; ama kaplumbağa gibi ilerliyoruz. Yatırımlar konusunda çok daha hızlı ilerlememiz gerekiyor.” diye konuştu.

“Düzgün bir planlama yapacaksak yapalım”

Öte yandan Keşan’da sadece yaz turizmine yönelik değil, kış turizmine de hizmet verecek işletmelerin olması gerektiğine vurgu yapan Arıkan, bölgeye ulaşım olanaklarının arttığını da kaydederek şöyle konuştu: “Biz İstanbul’un artık arka bahçesi değil, yan odasıyız. O yüzden Keşan’a yatırımlar önemli. Boş alanların düzgün ve planlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Bu arada ‘ille de yapalım’ diye yapılmamalı, plansız şekilde olacaksa bırakalım boş kalsın. Düzgün bir planlama yapacaksak yapalım.”

“Beyin göçü vermemeli, beyin göçü almalıyız”

Son olarak Keşan’dan üniversite okumak için gidenlerin iş olanakları olmaması sebebiyle bir daha geri dönmediklerini de dile getiren Arıkan, yaşanan beyin göçü ile ilgili, “Öğrenciler doktor oluyor, mühendis oluyor. Biz bu genci iş olanakları olmadığı için geri döndüremiyoruz ve beyin göçüyle kaybediyoruz. Bu konuda ne yapabiliriz? Beyin göçü vermemeli, beyin göçü almalıyız.” derken, başta sağlık olmak üzere hükümet yatırımlarının gerekliliğini de işaret ederek şöyle konuştu: “Yakında Ağır Ceza Mahkemesi’nin de gelişi ile birlikte sene sonuna kadar hakim ve savcı gibi memurlar gelecek. Kültürlü ve eğitim düzeyi belli bir yerde olan insanlar. Bu tarz devlet yatırımları geldikçe üniversiteyi kazanan gençlerimiz de tekrar şehrinde yaşamayı düşünebilir. Sonra da sahil yatırımları ile birlikte gerçekten de bir turizm kenti oluruz. Sonra da marka kent olmayı konuşuruz.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu