“AK Parti istişare partisidir” diyen Tolga Saltık, uyumlu bir yönetim hedefiyle kongreye hazırlanıyor
AK Parti’de kongre takvimi açıklanmasının ardından aday isimlerde yavaş yavaş netlik kazanıyor. Daha önce İlçe başkanlığı için aday olmayı düşündüğünü ifade eden AK Parti eski belediye meclis üyesi Tolga Saltık ile yaptığımız röportajda, 12 Eylül 2020 Cumartesi günü gerçekleştirilecek Keşan İlçe Başkanlığı’na aday olacak mısınız? sorusunu yönelttik.
Henüz resmi adaylık açıklaması yapmayan Saltık; “Artık bu konuyu eğip bükmemek lazım. Adayım.” dedi.
Keşan İlçe Başkanlığı’nı kazanmanız durumunda oluşturacağınız yeni yönetimin artıları neler olacak?
Tolga Saltık; “<Ben> marifetiyle bir şeyler yaparız, ederiz demek bana çok doğru gelmiyor. Mehmet Akif‘in ‘Durmayalım’ şiirinde çok güzel bir bölüm var. Diyor ki; ‘Hangi müşkildir ki himmet olsun ahsan olmasın, hangi dehşettir ki insandan irasan olmasın.’ İnsan hayatında, yaşatığımız çevrede tabi ki çözülmesi gereken bir sürü problem olacak, müşkiller olacak. ama bunun çözümü ‘Ben’ değil insan kaynağı olmalı. Orada da genel yaklaşımım bir ilçe başkanı seçiyor olmaktan ziyade aslında bir yönetim seçiyor olmak. yönetmek, bireysel bir şey değildir. Yönetmek el birliği ile yapılaca bir şeydir. Bu el birliğinin içerisine Tekirdağ Milletvekili şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop‘u katarsınız. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı ve AK Parti MKYK Üyes iEdirne Milletvekilimiz Dr. Fatma Aksal‘ı katarsınız. İl Başkanımız Belgin İba‘yı katarsınız. Bir siyasi tecrübe biriktirmiş olan bizim bölgemizden sorumlu Mustafa Mercan‘ı katarsınız. Keşan’da hali hazırda belediye başkanlığı görevini ifa etmekte olan Mustafa Helvacıoğlu‘nu katarsınız. Cumhur İttifakı’nın meclis üyelerini katarsınız. Ve bu isimlerle çalışacak bir yönetim kurulu katarsınız. Esas olan bunları bir bütünün parçası olarak yürütüyor olmak, bir armoni yaratmaktır. İlçe başkanı sadece tek başına çok da bir anlam ifade etmiyor. Bir süre bir anlam ifade ediyormuş gibi görünüyor fakat bir yerden sonra bireysel olarak siz o işi götüremiyorsunuz. Yetmiyor. İlçe başkanı olarak partinin belirlediği kriterlerin dışında partiye bir şeyler katıyor olmanız gerekli. AK Partinin üyesi olmayı bırakın siyasetin bile bir köşesinde bulunmamış insanları partiye dahil etmeniz lazım. Benim genel itibariyle böyle bir iddiam var. Benim yönetim kuruluna şu ana kadar hiç siyasetle ilgilenmemiş ama kendi yaptığı işlerde namzet olmuş insanları dahil etmek gibi bir iddiam var. Keşan’da yönetim kuruluna görev dağıtmak ve dağıtılan görevlerle ilgili brifing vermek gibi bir usul yok. Şimdiye kadar ben gerek Keşan’da gerek ülke genelinde çok farklı yönetim kurulları içerisinde yer aldım. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu’nda 7 yıl görev aldım. Hali hazırda İstanbul’da ihracatçı birliklerinin yönetim kurulundayım. Orada ki usul yönetim kurulunu öne çıkarmaktır. O takdirde siyaseti büyütebilir, AK Parti’nin kasabada daha da büyümesini, köklenmesini sağlayabilirsiniz. Bireysellik benim nazarımda hiç bir anlam ifade etmiyor. <Tolga Saltık‘ın ilçe başkanlığında fark ne olur?> gibi bir sorunun benim için cevabı; <Tek başıma yönetecek hiçbir organizasyonun içinde olamayacağımı açık yüreklikle ifade edebilirim. Benim için esas olan yönetim kuruludur. Parti büyükleri ve partinin farklı kademelerinde yer alan insanlarla hemhal olmuş, daha derin ilişkiler kurabilen ve attığı her adım yaşadığımız şehre fayda sağlayabilecek ilişkiler kurabilen bir başkan ve yönetim kurulu.> derim. Şu anda Keşan belediyesi “Cumhur İttifakı” ile bir birliktelik ve senkrondan oluşuyor. Bireyselliğin olduğu bir mekanizma kesinlikle yürümez. Bunun tam tersini yapmakla ilgili bir dileğim var. Mümkün ve doğru olanın da bu olduğu inancındayım.
Seçime 1 aya yakın bir zaman kaldı. adaylar henüz netlik kazanmadı. Muhtemel adaylar arasında size göre en güçlü adaylar kimlerdir?
Tolga Saltık; “Herkes güçlü. Herkesin kendince bir özgül ağrılığı var. Ve sadece adaylar olarak bakmayalım. Aday olmayan insanların da bir özgül ağırlığı var. Bugün hangi siyasi partide olursa olsun ve AK Parti’ de herkesin o makamı arzu etmesi ve o makama gelebilecek bir siyasi agnajman içeresinde olması çok doğal. Birini diğerine göre daha kıymetli kılan bir unsur olduğunu da düşünmüyorum. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Herkes kendi iddiasını, çalışma prensibini ortaya koyacaktır. AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın gerek ülke genelinde gerekse dünya üzerinde bir takım siyasi iddiaları var. Bu iddiaların Keşan ilçesinde ve köylerinde yaşayan insanlara doğru aktarılmasını ve buradaki sorunları da Ankara’ya doğru aktarımını saplamaktır ilçe başkanın görevi. Bireysel güçlülük çok bir anlam ifade etmiyor. Ankara daha yüksek bir yerden bakıyor. Türkiye’yi il ve ilçeleri görüyor. Çok ciddi haber alma kaynakları var. Partiyle ilgili bundan önce kimin ne kadar çaba sarf ettiğini, kimin parti söylemleriyle ilgili paralellik içinde olduğunu takip ediyor. Genel merkezle bağlantısı olan, il ya da burada yaşayan partililer şu anda aday olan isimlerin geçmişte yaptıkları ya da yapmadıkları ile ilgili bir takım kanaatler bildiriyorlar. 1 ya da 2 ismin öne çıkmasının nedeni, adayların kendi özgül ağırlıklarının yanı sıra geçmişteki çalışmaları, partiye kattıkları ya da katmadıklarıdır.”
En çok konuşulan konulardan biri de genel merkezin aday tercihleri. Sizce genel merkezin tercihine göre gelen aday kongreyi etkileyecek midir? Bu konuda bir öngörünüz var mı?
Tolga Saltık; “Genel merkezin tercihi ile gelen ya da genel merkez tarafından yapılmış bir atama ile gelen aday farklı bir gözden bakmanın doğru olmadığı inancındayım. Burada esas olan mesele sizin kendinizi gerek Keşan’da, gerek Edirne’de ve genel merkezde ifade etmenizdir. O ifade içinde ne yapmak istediğiniz, Keşan’a ve insana katacaklarınız yer almalı. ‘Kim atanırsa atansın ben mutlaka kongre gireceğim ve aday olacağım banane Ankara’nın ne düşündüğünden’ demek yanlış. İlçe başkanı olduğunuz andan itibaren çalışacağınız insanlar yine onlar. Birisine rağmen bunu becerebilmek mümkün değil. Bu göbeğinden bağlılık olarak algılanmasın. Burada önemli olan renklerin uyumu. Bazı kişiler meseleyi sadece Ankara destekliyormuş, Keşan’da karşılığı yokmuşa getiriyor. Oysa ki herkesin özgül ağırlığı, Keşan’da çevresi ve sosyal hayatı var. Partinin içinde geçmiş ilişkilerinden elde etmiş olduğu bir siyasi çevre var. Bunların neticesinde ille, genel merkezle, belediye yönetimiyle çalışabilecek, en yetkin, en doğruyu seçmektir. Bireysel olarak benim ya da diğer arkadaşların söylemlerinden ziyade hep beraber bir ortak akıl ile kaldı ki AK Parti’yi bir istişare partisi olarak tanımlıyoruz. Yani her konu üzerinde insanların mümkün olduğunca çok söz söyleyebildiği ve o sözler neticesinde ortak bir fikrin belirlenmesiyle yapmakta olduğu işleri domine eden bir siyasi hareket olarak biliyoruz ve bu fikre sahip çıkıyoruz. O zaman yapılması gereken <Bu iyidir, bu kötüdür>den ziyade ortak aklın önde olduğu bir fikir üzerinden AK Parti’nin Keşan’daki temsilciliğine gelebilecek en çalışkan, en iddia sahibi, genel merkez politikalarını ve burada ki sorunları Ankara’ya en doğru aktarabilecek bir uyum içerisinde çalışabilecek tek başına bir ilçe başkanı değil bir kadro seçmektir. “
AK Parti içinde 5 yıl belediye meclis üyeli görevi yaptığını belirten Saltık; “Meclis üyeliğim esnasında CHP’li belediye başkanı ve meclisle yönetilen bir Keşan’da yapılan yanlışları görme imkanım oldu. Şu anda da bu bilgimin filtrelenmiş halini yaşadığım şehre bir miktar daha katabilmek bunu da AK Partili belediye başkanı ve belediye meclis üyeleriyle beraberce yapabilme imkanına sahip olduğum inancındayım. Özü itibariyle teşkilat esastır, teşkilat her şeydir. Teşkilatı dinamik tutmak, insana dokunmak önemlidir. Bu konuda ciddi bir gayret içerisinde olacağım. Partimize, Keşan’a burada yaşayan herkese, burada doğup başka yerlere gidecek olan insanlara bir fayda sağlayabilirsek ne hala. Kime bu görev verilirse allah hakkını da hesabını da vermeyi nasip etsin.” dedi.