GenelKÜLTÜRSporTARİH

663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali davul zurna ekibinin davetleriyle başladı

Kırkpınar davul zurna ekibi, Edirne Valisi Yunus Sezer ve Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın‘ı 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne marşlarla davet etti.

Geleneksel kıyafetleriyle kentin cadde ve sokaklarını gezen 41 kişilik ekip, 4-7 Temmuz’da Sarayiçi Er Meydanı’nda gerçekleşecek organizasyona esnaf ve vatandaşları davet ediyor.

Kırkpınar davul zurna ekibi ilk olarak Valiliği ziyaret etti. Güreş havaları çalarak Valilik bahçesine gelen ekibi kapıda karşılayan Edirne Valisi Sezer, geleneklere uygun olarak ekip şefine bahşiş verdi.

Güreş havalarını ilgiyle dinleyen Sezer, gazetecilere yaptığı açıklamada, Edirne’nin zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunu söyledi.

Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer aldığını anımsatan Sezer, renkli bir Kırkpınar yaşanacağını ifade etti.

Davul zurnalı davetin kendisini heyecanlandırdığını dile getiren Sezer, şunları kaydetti:

“Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı’mız ve tüm bakanlarımızı kırmızı dipli mumla Kırkpınar’a davet ettik. Karşılaşmaların başlayacağı anı iple çekiyoruz. Lig usulü müsabakalar yapılıyor, yağlı güreşin olimpiyatını bu sene Kırkpınar’da yapacağız. Lig müsabakalarında finallere kalan güreşçiler burada güreşecekler, diğer yıllardan farkı bu.

Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak, Kırkpınar’a büyük ihtimalle katılacak. Diğer bakanlarımızdan da ‘katılacağım’ diyenler oldu ama henüz programlarını tam olarak netleştirmediler. Onun dışında çok sayıda siyasi parti temsilcilerinden ve önde sivil toplum kuruluşlarından katılımlar olacak.”

Belediye Başkanı Akın ise ekibin davetinden dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek, kendilerine teşekkür etti.

Davul zurna ekibinin Kırkpınar’ın en önemli öğelerinden biri olduğunu vurgulayan Akın, “İnşallah bu Kırkpınar, yapacağımız etkinlikler ve izleyeceğimiz müsabakalarla çok keyifli, misafirlerin mutlu olacağı şekilde geçer.” dedi.

Ekibe Belediye Başkanı Akın da bahşiş verdi.

Davul zurna ekibinin renkli daveti cuma gününe kadar devam edecek.

Yiğitlerin nam saldığı Kırkpınar bu yıl erken başlıyor

İki akıncının güreş tutarken can verdiği efsanesiyle yaşayan “Bitmeyen efsane güreş” Kırkpınar’ın 663’üncüsü 4-7 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Geleneğe göre cuma namazı sonrası başlatılan Kırkpınar güreşleri katılan pehlivan sayısı nedeniyle son yıllarda namaz beklenmeden cuma sabahı başlatılıyordu. Bu yıl ise lig usulüne geçilmesi dolayısıyla perşembeden başlatılacak.

Ön eleme güreşleriyle 663. randevusu başlayacak Kırkpınar’da güreş programı, 5 Temmuz Cuma günü minik boy pehlivanların güreşleri ile sürecek.

Herkesin merak ettiği “koç yiğitler” başpehlivanların ilk tur güreşleri 6 Temmuz Cumartesi gerçekleştirilecek.

7 Temmuz Pazar günü ise çeşitli boylarda devam edecek güreşlerin final müsabakaları yapılacak, gelecek yılın Kırkpınar güreş ağası seçilecek, baş boyu final güreşleriyle Türkiye’nin başpehlivanı belirlenecek.

Güreş ağasının seçileceği, çeşitli boylarda müsabakaların yapılacağı ve Türkiye’nin başpehlivanının belirleneceği Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri yine renkli görüntülere sahne olacak.Efsanenin doğuşu

Tarihi Kırkpınar Güreşleri’nin, Rumeli’nin fethine giden 40 akıncıdan Ali ile Selim kardeşlerin, birbirleriyle saatlerce güreşip can vermeleri sonrası ortaya çıktığı kabul ediliyor.

Galibi belli olmayan bir güreşte can veren iki akıncıya vefa olarak 663 yıldır devam eden tarihi güreşlerin, bazıları değişime uğrasa da asırlardır gelenekleriyle geleceğe taşınan “olmazsa olmazları”, Kırkpınar’ı efsane yapmaya devam ediyor.

Diğer güreşlerden “yağlanma” ritüeliyle kendisini ayıran branş, Türk halkının dünya sporuna bir armağanı olarak gösteriliyor.

Kispetten başka vücutta tutacak yer bırakmaması nedeniyle pehlivanların yağ ile de mücadele ettiği güreşlerde en iyi olabilmek için, diğer güreş branşlarına göre çok daha fazla efor sarf edilmesi gerekiyor.

Güreş tarihçilerinden Ali Gümüş, Rumeli’deki ilk güreşlerde meydanın sivrisinekten geçilmemesi nedeniyle, yağın güreşle buluştuğu tezini ortaya atıyor.

Zeytinyağı sürülen vücuda sivrisineğin gelmemesi üzerine Rumeli’deki güreşlerde başlanan yağlanma, bir süre sonra branşın adına da kurallarına da etki ediyor.Yağlı güreş oyunları

Ayakta ve yerde yapılan güreşlerde oyunlar, “elense”, “tırpan”, “kaz kanadı”, “ayakta güreşi bağlama”, “budama”, “paça”, “kazık”, “kepçe”, “kemane”, “kolbastı”, “köstek”, “künde”, “boyunduruk”, “kurt kapanı”, “yanbaş”, “sarma” olarak sıralanıyor.

Yağlı güreş kurallarına göre, rakibi sırt üstü getirmek, rakibini kucaklayıp, ayağını yerden kesmiş vaziyette en az üç adım taşımak, rakibi pes ettirmek, rakibin ayağından kispetini çıkarmak ya da boydan boya kispetin yırtılması, galibiyet anlamına geliyor.

Güreşlerde hakeme, seyirciye, rakibe söz ya da işaretle hakaret etmek, rakiple tartışmak, güreşi sulandırmak, şike yapmak, güreş kurallarına uymamak, hakeme riayet etmemek de ceza gerektiriyor.

Kırkpınar’a özel terimler

Kırkpınar’a özel bazı terimlerin anlamı şöyle:

Ağa: Eskiye nazaran şimdi sadece bir simge durumunda olsa da ağa, Kırkpınar’ın vazgeçilmez ögelerinin başında geliyor. Eskiden güreşleri düzenleyen, konukları ağırlayan, ödüller dağıtan ağanın pek çok görevi Edirne Belediyesi ve Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu tarafından yapılıyor.

Başpehlivan: Kırkpınar’da baş güreşlerinde rakibini yenen pehlivan Türkiye başpehlivanı ünvanını alıyor. Bu ünvanı 3 kere üst üste alan başpehlivan, altın kemerin daimi sahibi oluyor.

Kispet: Manda ve dana derisinden yapılan pehlivan giysisine verilen addır. Beli sarması için bel kısmında kalın bir ip bulunan kispetin, paça kısmı da bir sicimle bağlanır. İyi bağlanmayan bir paça, rakip güreşçinin parmaklarını paçadan içeri sokup yenmesi anlamına gelir. Kispetler zembil adı verilen hasır çantalarla taşınır.

Peşrev: Pehlivanın rakibiyle güreşe tutuşmadan önce yaptığı egzersizlerin bütünüdür. Belirli bir ritüeli bulunan peşrev, pehlivanı seyreden izleyiciyi coşturarak, güreşçiye moral de yükler. Hakem heyeti önünde toplanan pehlivanlar, cazgırın tanıtımıyla peşreve başlar. Üç ileri, üç geri gidişten sonra yere sol diz ile çökülür. Önce sağ el yere, dize, dudağa ve alına vurulur. Bu şekilde çayırda gidiş geliş yapılır. Bu sırada karşılaşılan rakibin paçaları yoklanır, sırtı sıvazlanır, enseler bağlanır, el tutuşulur.

Yağlanma: Güreşte, her iki pehlivan da müsabaka öncesi yağlanır. Yağ sürülen vücut kolay kavranamaz. Pehlivanlar, omuzlarına, göğüslerine, kol ve kispetlerine yağ sürer.

Cazgır: “Salavatçı” da denilen cazgır, hakem heyetinin eşleştirdiği pehlivanların adlarını, memleketlerini uygun manilerle söyleyip, pehlivanları güreşe dua ile davet eder.

Davul ve zurna: Güreşlerin olmazsa olmaz ögelerindendir. Çaldıkları ezgilerle pehlivanları ve seyirciyi coştururken, kimi zaman da güreşteki temponun düştüğünü, vuruşlarıyla pehlivanlara aktarırlar.

Kırmızı dipli mum: Kırkpınar’ın davet simgesidir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu